Teknoloji günümüzde o kadar çok ilerledi ki, her geçen gün ortaya çıkan ürünler bize dudak uçuklatıyor.
30 yıl kadar önce evlerde televizyon bulamazken, sonraları renkli televizyonları beğenmez olduk. Dev ekranlı, sinema sistemli televizyonlara eğilmeye başladık.
Telefon ise neredeyse kimsede yoktu. Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum: Ailemle bir telefon görüşmesi yapabilmem için, Erzurum Büyük Postanesi’nde saatlerce sıra beklerdim. Rahmetli babam da beni köy kahvesinde beklerdi. Çünkü köydeki tek telefon kahvehanedeydi. Yani kahvenin açık olması, babamın orada olması ve telefonun meşgul olmaması şartları hep denk gelmeliydi.
Artık o devirler geride kaldı. Şimdi, oğlum üniversitede öğrenci. İletişim için hiçbir sorun yok. Cebinde telefonu; her an, her yerde görüşebiliyoruz. Hatta görüntülü olarak iletişim sağlayabiliyoruz. Yani günümüz teknolojisi o kadar ilerledi.
Teknoloji, o kadar ilerledi ki, insan aklı, yeni yeni şeyler üretmeye başladı.
Teknoloji denince aklımıza ilk gelen devlet, Japonya idi. Gerçekten Japonya, bu alanda Dünyada neredeyse en baştaydı. Elektrik-elektronik alanında icat etmediği kalmadı neredeyse. Sadece bu alanda değil, otomotiv alanında da çok modern ürünler üretti. Son model akıllı arabalar, araç ve gereçler ortaya çıkardı.
Dünya, o kadar ileri gitti ki her alanda ülkeler birbirleriyle yarışır hale geldi. İnsanlığın aya ayak basmasından sonra icatlar durmak nedir bilmedi. Her geçen gün yeni şeyler icat edildi. İnsan, üretilen ürünler karşısında şaşırmaya başladı.
Amerika, Rusya, Japonya’dan sonra Çin de modaya uydu. Nüfus bakımından Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’in bu yarıştan geri kalması tabii ki beklenemezdi.
Dünyanın ilk yapay zekâlı insanı Çin tarafından icat edildi. Çin, yapay zekâlı bir haber sunucusu yaratarak Dünyada bir ilke imza atmıştı. Bu yetmedi şimdi de ilk yapay zekâlı kadın haber sunucusunu yaptı.
Çin, Dünyanın ilk yapay kadın haber sunucusuna “Şın Şiamong” adını verdi. Sunucunun konuşma ve mimikleri haber sunucusu olan Qui Meng esas alınarak hazırlandı. Gerçekçi görüntüsüyle dikkat çeken Şın, konuşurken göz kırpıyor ve konuşurken aynı anda el kol hareketleri sergiliyor.
Kadın sunucuyu yapan şirket, daha önce yaptığı erkek sunucuyu da güncellediğini açıkladı. Yapılan güncellemeye göre erkek görünümlü yapay zekâ sunucusu, ayakta duran ve daha fazla vücut dili kullanan bir görüntüye sahip olacak.
Bu haberleri okudukça deliye dönüyorum.
Neden mi?
Bizim ülkede neden böyle icatlar yapılmıyor? Bizim insanlarımız neden böyle işlerle uğraşmıyor? Neden ilim, bilim, bizde ön planda olmuyor diye…
Bizim ülkede, varsa yoksa dedikodu…
Dedikodu denildi mi üstümüze yok.
“Şu, şunu demiş.”, “Bu, bunu demiş.” “Bu, şunu yapmış.”, “Öteki şöyle yapmış, böyle yapmış.”, “Bu, şuraya gitmiş, bu, buraya gitmiş”, “Falancanın oğlu şununla imiş.”, “Falancanın kızı bununla imiş…” dedikoduyu uzattıkça uzatırız.
Bir gün dönüp bize veya karşıdaki kişiye zarar vereceğini hiç düşünmeyiz.
İşin kolayını da bulmuşuz kendimizce. “Yapmayın, ayıp” denildiğinde cevabı yapıştırıveriyoruz: “Dedikodu yapmak suç değil ki!”
Evet, dedikodu yapmak suç değil; ama onur kırıcı, kalp kırıcı… Dolu insanların değil, boş insanların baş vurduğu bir eylem…
Namık Kemal bile demiş “Kıbrıs’ın şu dedikodusu olmasa” diye…
Ah! Keşke şu dedikodu olmasa.
Bu dedikodu yüzünden ne aileler dağıldı. Ne eşler boşandı. Ne yuvalar yıkıldı. Ne kalpler, ne gönüller kırıldı…
Şu dedikoduları bıraksak da bizler de artık kendimizi birazcık da olsa ilime, bilime versek.
Bizim insanımız da bir şeyler üretse, bir şeyler icat etse. Yapsa, etse…
Hiç yapmıyor demiyoruz, ama yeterli değil.
Dünya basınında yer alacak, tüm insanlığın konuşacağı, tartışacağı ve takdirle karşılayacağı icatlar üretsek…
Maalesef Dünyada dedikoduları hiç kimse taktir etmiyor…