7
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1106
Okunma
canı çok sıkkındı, hem de çok hayatında zor dönemlerin başlangıcıydı bu, hasta babasıyla hayata tutunma çabası, az önce yanından geçen adam da bu sıkkınlığı arttırmıştı, sırf mini etek giydim diye duymadığı laf kalmamıştı, galiba kadın olmak zor diye düşündü.
sınabları da çok iyi geçmemişti muhtemel bu sene sınıfta kalacaktı, bu masrafların artması ve hasta babasına daha yük olacağı anlamına geliyordu, derslerden arta kalan zamanda bir iş bulmuştu, hiç olmazsa kendi masraflarımı karşılarım umudu ile, ama şirket el değiştirmiş yeni patronu onu ve bir kaç kişiyi işten çıkaracaktı.
aniden çalan telefonu dalgınlığını böldü, arayan patronuydu, biz iş toplantısı yapacağız sen de katılmak ister misin? diye sordu, kızcağız birden sevindi, galiba beni çıkarmayacaklar diye bir umutla, tabiki ben şimdi ofise geliyorum zaten derken, adam yok biz yemekteyiz sen de gel hadi deyince, karışık kafası daha da karışacak hal alamadı, olanca iyi niyeti ile olur dedi ve yemeğe gitti,
yemekte bir iki kişi daha var dı, saçma sapan konular masada döndü durdu, sabahtan beri sıkkın olan canı iyice sıkıldı konu bir türlü işe gelmiyordu. sohbet sarmayınca etrafı izlemeye başladı, yan masada oldukça yaşlı bir adam ve kendi gibi gencecik bir kız ilişti gözüne, adamın parmağında yüzük vardı muhtemel evliydi. belki de masadaki kızıydı diye düşünürken koca göbekli adam kahkalarına devam ederek ayağa kalktı kızı olduğu sandığı kızı dudaklarından öptü,
bir an şaşırdı kızla göz göze geldi utandı hemen başını çevirdi.
patronu kıza hadi sohbete bizim ofiste devam edelim, sende gel kafan dağılır deyince, o kafa karışıklığı ile hayır diyemedi hem daha iş konusu açılmamıştı bile, istemsizce olur dedi, ev arkadaşına mesaj atıp durumu kısaca anlattı, irem ona bu saatte gitme dedi ama sıkıntı olursa mesaj at hemen gelirim deyince içi rahatladı biraz.
hep birlikte ofise doğru yola çıktılar adam bir markette durdu, içki alacağım sen de içer misin? diye sordu kız hayır teşekkürler sabah dersim var içemem dedi,
gece plazadan içeri üç kişi girdi, ofise çıktılar, zaman ilerliyor ama konu iş konularına gelmiyordu bir türlü, en sonunda kız sabah dersi olduğunu tekrar hatırlatarak utana sıkıla iş durumunun ne olacağını sorma cesaretini buldu,
adam merak etme ben seni bırakırım eve acelen ne deyip geçiştirdi, kız ev arkadaşına mesaj attı çünkü hiç bu kadar geç kalmamıştı, mesaj attı ireme, ya galiba bu adam bana takmış bırakmıyor,
keşke gelmeseydim!
o ara başı dönmeye başladı hafifçe kendinden geçti, içtiği kolada bir gariplik vardı...
adam evli iki kız çocuğu babasıydı, etrafına karşı mutlu bir aile tablosu çiziyordu, toplumda saygı gören bir mesleğide vardı üstelik,
ama stajyer olarak yanında işe başlayan kızada kafayı takmıştı, stajyer kızımız hayatı boyunca bir çok şeyden mahrum büyümüştü, ekonomik sıkıntılarla başetmekten artık bıkmıştı, yanında çalıştığı adamın ilgisinin de farkındaydı, akşam yemeğe davet etmişti, aslında gitmemeliydi ama mesleği de bu adamın atacağı bir imzaya bağlı gibiydi, stajyerlikten bir an önce kurtulmak işine gücüne bakmak istiyordu, bu düşünceler ile yemeğe gittiler,
adam içtikçe sarhoş oldu, kız da bu ortama ayak uydurmak zorunda hissediyordu kendini, hatta bir ara kalkıp kızı öptü, ne yapacağını şaşırdı o an ama durduramadı da.
adam tam yerine oturacakken arka masadaki kendine benzeyen kızla göz göze geldi. belli ki o da utanmıştı.
içine attığı bu utançla kalkalım mı artık dedi. adam zorluk çıkarmadı zaten saklamaya çalıştığı telefonundan karısı devamlı mesaj atıp duruyordu.
aradan biraz zaman geçti, adam bir rapor yazmıştı, göz ucuyla rapora baktı, bir kız plazanın 21. katından düşmüştü, savcılık ölüm sebebi kuşkulu olduğu, zorla alıkoyulduğu ve tecavüze uğradığı için rapor istemişti. merakı arttı raporu okumaya başladı,
bir kadın bir erkekle içki içmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiştir kısmını görene kadar okuyabildi, midesi bulanmaya başladı, birden rapordaki fotoğrafa gözü ilişti, bu o kızdı, gözlerindeki çaresizliği görmüştü.
ve şimdi parayla satın alınan bir rapora bakmanın verdiği çaresizlikle gözyaşları içine akıyordu.
o kız şule çet’ti.,,