Yalnız kalma hakkı yaşamsal bir haktır ve hiçbir kadın bu haktan mahrum bırakılamaz. Kadın üretkendir, doğurgandır. Bir iken çoğalıp aile olmayı ,üretip katkıda bulunmayı, geliştirip zenginleştirmeyi sever. Kendi enerjisini kendisi üreten bir mekanizmadır kadın. Fakat şarjdayken kullanılmasın diye kablosu özellikle kısa yapılan telefonlar gibi kadın da sarj olurken yalnız kalmak ister.


Yalnızlığında çoğalır kadın. Kendinden yeni benler yapar. Kendini alıp eline, evirir çevirir. Kah törpüler bir yanını kah daha da sivriltir tırnaklarını. Yalnız kalma hakkını kullanamayan bir kadın kendi enerjisini kendisi üretemediği için başkalarının enerjisini sömürmeye başlar. Dedikodu gibi bitmeyen bir stres ya da ağlama krizleri gibi…


Kadınlar neden kahve sever? Kahve yalnız da içilir de ondan. Anadolu’da erkekler çay sever? Neden? Çünkü çay kalabalıkla tadını bulur da ondan. Kadınlar çok konuşsa da kendine sakladıkları çoktur oysa erkeklerin pek sırrı yoktur. Hatta gururla anlatırlar bir kadın için çok önemli olabilecek bir sırrı. Böyledir bu düzen. İşte kadınlar bu yüzden kahve sever.


Yalnız kalmak, sevdiği bir müzik ve kahve eşliğinde bir çeşit meditasyondur kadın için. Kimi bunu bir de temizlik kokusu ile taçlandırır. Tertemiz bir ev ya da doğa ile baş başa kalabileceği bir yer ister bu gizli ayine. Etrafına ışık saçarken ışığını kaybettiğinde çekilip bir köşesine kendi ışığını yaratır.
Bu yüzden kadınların yalnız kalma haklarını ellerinden almayın. Bir de kahvelerini… Elinde bir kahve ile sokakta dolaşan kadınları yalnız sanmayın. En yakın arkadaşı ile dolaşıyordur o sizin göremediğiniz.


Yalnız kalma hakkımı kullanıyorum. Mutluyum ve şerefinize içiyorum . (kahvemi tabi)