Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
kukurikuu
kukurikuu

ON YEDİ YAŞ EN YAŞ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MUSA CİNAYETTEN TUTUKLANIYOR

Yorum

ON YEDİ YAŞ EN YAŞ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MUSA CİNAYETTEN TUTUKLANIYOR

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1406

Okunma

ON YEDİ YAŞ EN YAŞ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MUSA CİNAYETTEN TUTUKLANIYOR

ON YEDİ YAŞ EN YAŞ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MUSA CİNAYETTEN TUTUKLANIYOR

ON YEDİ YAŞ EN YAŞ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MUSA CİNAYETTEN TUTUKLANIYOR

Musa’yı devlet hastanesine kaldırıp, basit bir operasyonla kesilmiş
damarlarını ve artık olmayan hayalarının torbalarını yerlerine dikmişlerdi. İğdiş edilen boğaların öküz, atların ise beygir olduğu geçiyordu aklından. Birkaç yavşak gazeteci, durmadan resim çekmişlerdi. Ne hoş geliyordu onlara, bir erkeğin hadım edilmesi. Sevinen kadınlar da vardı, hemşirelerin aralarında kıkırdayarak gazetelere bakıp, onunla ilgili konuşmalarına bakılırsa. Bir gece sonra savcının tutuklama isteği hastanede tebliğ edilerek , tutuklu koğuşuna sevk edilecekti. Ulan ibne suratlı herif , senin hayalarını kesip ,karılarını s.kseler , sen ne yaparsın? Öldürmekten başka çare var mıdır? Seni savcı yapanın anasını… Kamyon Recep’i , ağır tahrik altında planlayarak öldürmekten suçlanıyordu. Aile için Kamyon Recep belki bitmişti ama Musa’nın hapse girmesi hiç iyi olmamıştı. Kamyon Recep’i tanıyan eski mahkumlar , ne bela olduğunu bildikleri için Musa’ya saygı duymuşlardı. Eline sağlık aslanım. Namusunu korumuşsun. Su testisi su yolunda kırılır. Geberti verdin ha , helal sana hemşerim. Ama bir de eski ağalar vardı ki, bir zamanlar ayakçılığını yaptığı ‘Ağam ‘ dediği insanı polise ispiyonlayan bu adama iyi gözle bakmıyorlar, ayaklar baş olmuş diye söyleniyorlardı.

Olay gazetelere yansımış , Handan’ın böylece haberi olmuştu. Ne yapması gerektiğini bilemiyor, orada olmadığı için şükrediyordu. Hemen Lüleburgaz’a gitmeliydi. Eve girdiğinde ağabeyi onu bir karış suratla karşılamıştı. Ya başına bir şey gelseydi ,diyordu. Oysa başına gelmedik kalmamıştı. O evde ona yapılan baskıyı, vurulan yumruğu, atılan tekmeyi kimse üstlenmiyordu. Varsa yoksa bakirelik, kızlık, mini etek ve sigara içmesiydi dertleri. Akşam ev halkıyla hep birlikte oturmuşlardı sofraya. O lanet günü defalarca anlattılar. Melike Hanım her zaman ki gibi Nurcan’ı suçluyor, tabancayı getirmese, tecavüzden kurtulamayacağını tekrarlayıp duruyordu. Sonunda Nurcan dayanamayıp , Yeter be, kocam hapiste, oğlum keş olmuş, kızım evden kaçmış, evde üstelik bir kumam var ve sen hala dırdır ediyorsun. Sus be kadın, artık sus. Yoksa seni kolundan tuttuğum gibi atarım sokağa. Köy düğünlerinin baş çengisi, umumu kadın, keşke getirmeseydin tabancayı da, ne kocam katil olsaydı, ne de ben senin bu tavırlarına katlansaydım . Bıraksaydınız da yapsaydı. Belki birkaç dakika mutlu olurdum. Anladın mı beni?
Çok garip bir dünyaydı bu. Muradiye , Nurcan’a sarılmış ,onunla birlikte ağlıyordu. Karaoğlan da, o ikisine sarılmış , bir eliyle de ablasının elini tutmuştu. Bu oğlanı hepsi çok seviyordu. Nurcan da kendi çocuklarından ayırmaz dı onu. Büyük oğlan henüz on dokuz yaşındaydı ama uyuşturucu ve alkolün esiriydi. Handan’ın telefonu aralıksız çalmaya başlamıştı. Arayan Çetin di. Nasılsın güzelim? Babanı görebildin mi? Hayır canım, yarın açık görüş varmış , annemle gideceğiz. Muradiye ablamı nikahı yok diye almıyorlar görüşe. Tamam tamam fazla uzatmadan gel İstanbul’a. Sana biraz nakit çıkarttım. Haydi görüşürüz bebeğim.

Akşam yemeğinde Mustafa’nın getirdiği etli pideleri, yanında bol köpüklü ayranla yemişlerdi. Yemekten sonra Mustafa kardeşinin yanına gelerek, Paran var mı kız? Şu sıralar çok yolsuzum. Ot bile alamaz oldum. Başımıza gelenleri de biliyorsun. Nurcan biraz para uzatmıştı ki ağabeyine, Ne lan bu? İlkokul bebesi mi sandın beni? Para ver bana para. Telefonuna , elbisene, ayakkabına bakılırsa, yağlı bir kuyruk yakalamış gibisin .Bize gelince mi para yok? Bırak bu kokmuş ayakları. Bir senin telefonuna bak ,bir de benimkine. Bu telefona el koyuyorum, al sen benimkini kullan bakalım. Telefon kartları anında değişmişti. Ne biçim bir ailesi vardı, iğrençti doğrusu. Çetin’in onu , Mustang ile gelip almak ,ailesi ile tanışmak istediği geldi aklına. Bu keş abi, oğlanı hem döver, hem de bacımı kaçırıyor diye şikayet edebilirdi, üstelik lüks tüketim vergisini de tahsil ettikten sonra. Biraz daha para vermişti, bu belayı savabilmek için.
Ertesi gün annesi, Ağabeyi, babaannesi, hep birlikte taksi tutarak hapishaneye gittiler. Onlar giderken en çok Musa’nın nüfusunda olmadığı için görüşe götürülemeyen kara oğlan ağlıyordu. Tamam len buban çıksın mapustan , seni de yazdıracamış , aha sana yeminlen. Ya babaanne hep böyle söylersin ama bak ben hala nüfusa kayıtlı değilim. Yeminle len. Hele bi yazdırı vemesin , goparırın gulağını bubanın, yeminle goparırın.
Epey uzun gelen bir zaman sonrasında, bahçeye kurulan uzun masa etrafında babaları ile karşılaşabilmişlerdi . Sarılıp öpüşmelerden , ağlaşılardan sonra söz, o lanet günde olanlara gelip çatmıştı. O akşam iyi ki, Mustafa evde yoktu. Yoksa senden de intikam alırdı Kamyon Recep. Valla Baba ben olsam üçünü de vururdum. Pecep’i kimsesizler mezarlığına gömdüler .Ben de çingene mahallesinden çocuklara para verip kafasını kestirerek mezardan çıkarttım . Üzerine işeyip, şehir çöplüğüne attım. Köpekler yemiştir koca kafayı. Benden yediği tekmelerden sonra kelleyi bulsalar bile kim olduğunu tanıyamaz kimse. Aferin lan, ben de Recep’i geberttim diye burada saygı duyuyorum. Aman kimseye benim taşakları jilet ile kestiğini falan söylemeyin . Zaten cezasını buldu köpek. Ah be çocuklar, bir şişe bira için neler vermezdim. Bana burada para lazım. Avukat da para istiyor. Meşru müdafaaya sokabiliriz, sadece ruhsatsız silah bulundurmaktan ceza alırsın diyor.

Eve döndüklerinde Nurcan ,İstanbul’a dönmek için hazırlık yapmaya başlamıştı. Anne, benim gözlüğümü gördünüz mü? Ah kızım, Mustafa’nın elindeki gözlük senin miydi? Allah onun belasını versin . Hem paramı hem kolyemi, hem de gözlüklerimi çaldı. Geberir inşallah. Hoşt kız, ağzından yel alsın. Bir gözlük için söylediğin lafa bak. Yaa anne , gözlüğü satıp ot alacak, kolyemi yeni kızına verecek, telefonumu da aldı elimden. Bu mu benim ağabeyim be anne? Allah belasını versin . Özlem Turizm den bir İstanbul bileti alarak yola koyulduğunda oldukça rahatlamıştı. Çocukluğundan beri Kamyon Recep’in tecavüzüne uğrayacağı anlatılmış, psikolojisi bu bela ile iyice bozulmuştu. Üstelik annesine de tam tecavüz edecekken gebermişti pislik.




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
On yedi yaş en yaş yirmi üçüncü bölüm musa cinayetten tutuklanıyor Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz On yedi yaş en yaş yirmi üçüncü bölüm musa cinayetten tutuklanıyor yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ON YEDİ YAŞ EN YAŞ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MUSA CİNAYETTEN TUTUKLANIYOR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL