Hayat bir gemiye benzer. Gemilerde güverte ve yaşam mahali vardır. Gemi güvertesi, geminin yük alan ve yükün nasıl yerleştirileceğinin bulunduğu geniş alandır. Gemilerin Yaşam mahali ise gemi personelinin bulunduğu alandır. İnsan hayatı da gemiye benzer . Yaşam fonksiyonlarının bulunduğu iç dünya ile hayat yükünü yüklediği dış dünyası vardır. İç dünyamız ile hayatta kendimize ne kadar yük yükleyeceğimizi ya da ne kadar yükten kurtulacağımızı belirleriz.

Hayatta taşıyabileceğinden fazla yükü yüklenmeyeceksin. Nasıl ki bir gemiye alacağı yükten fazlasını geminin güvertesine yerleştirilirse o gemi hemen batmasa da yolculuğu tamamlanmadan deniz de ya da okyanusta batacağı kesindir. Dolayısıyla gemi gideceği limana varılması isteniyorsa yükleneceği yükten fazlası gemiye yüklenmelidir.

Hayat da öyledir. Her an yeni yüzlerle yeni ellerle tanışıyoruz ve tanışdıklarımıza merhaba diyoruz. Kimlerle yola devam ediyoruz kimleri tanıştığımız yerde bırakıyoruz ona karar verecek olan bizleriz. İşte bu noktada karşımıza değer çıkıyor. Değer kavramına dikkat etmez isek hayat gemimiz batar sonsuzluk limanına sağ salim varamayız.

Hayattaki hedefimiz sonsuzluk limanına mutlu bir şekilde varmak ise kimseye değerinden fazla değer vermemeliyiz. Değeri olmayana değerli bir fiyat biçersen hayat gemimiz zarar eder.

Altının fiyatı altınla gümüşün fiyatı gümüşle belirlenir. Altına gümüş fiyatı verirsen altını değersiz yaparsın. Gümüşe de altın fiyatı verirsen değerinden fazla fiyat vermiş olursun zarar edersin. Gerçek bireylerde öyledir. Muhatabına göre şeklimizi almalıyız. Ne eksik ne fazla.

Günlük yaşantımızda arkadaşlıklarımızı, dostluklarımızı bir inanç gibi benimsiyoruz ve çoğu zaman kişileri kutsuyoruz. Gerçeklerle yüzleştiğimizde kutsadığımız bu kişiler, davranışlar , temalar bizi yarı yolda bırakıyor. Kutsadığımız kişiliklerden koptuğumuz zaman bir çok dostluk arkadaşlık hatta ve hatta akrabalık çıkar ilişkisi üzerine kurulduğu anlaşılıyor.

Herkes geçmişine şöyle dönüp bir baksın. Kimler geldi kimler geçti yaşantınızda. Kimler nasıl iz bıraktı? Damağınızda güzel tatlar mı kaldı acı tatlar mı kaldı eminim ki herkes biliyordur nasıl tat kaldığını. Taa okul sıralarından kurduğu dostlukları devam ettirenler de vardır. Tanıştıktan sonra ilişkilerini bitiren de vardır.

Başta da belirtiğim gibi yaşam bir gemi ve varılacak bir liman var. Sonsuzluk limanına giderken değerli olanlarla mı değersiz olanlarla mı yolculuk yapılacağı tamamen bizim irademizde.
Kalın sağlıcakla....