Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

KORİDOR...

Yorum

KORİDOR...

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

811

Okunma

KORİDOR...

KORİDOR...


Hüznün tahliyesinde bir satır başı;
Aşkın vukusunda bir yanılgı
İç acıların toplamına methiyeler yazdığım
Körebe düşlerin ilahi açılımı
An’a konuşlu umut tarlasında
Yarından yana kurulu tuzakların
Dev çentiklerle mimlendiği
Aşkın hulasası bir yok oluş
Mezarını açtığım her ölünün
Tabutunda saklı vefa.

Göğün merhameti yağsa da üzerimize
Kayıp düştüğümüz yollarda
Kök salsak aşka ve vefaya.
Ritminde günlük hezeyanın
Gonk vurur vurmaz uyansa vicdan
Kör satırlarda uzansak da yan yana
Can pazarında hükmetsek sadece aşka.

Bir rüyanın kabzasına sığan ne çok çentik;
Ne çok yanılgı
Dünün çöküşü
Ömrün süründüğü
Tali yollarda
Ağza alınmayacak küfürler
Salyası akan kirli deyişler.

Bir düşün seyisi olsam keşke
Mahmuzladığım yüreği sürsem
Çetrefilli düşlere.


Cızırdayan sesine vakıfım. Aslıma ihanet etmeden yorgunluğumu tahliye etmek istiyorum.

Yeni bir sekme peyda oluyor. Ruhani vasfına teğet geçiyorum mimlerin.

Zamanın kutsallığında kayıp künyemin peşindeyim.

Bariz yanılgı ve şaibeli bekçileri aklımın satırlarına yatırıyorum.

Ölenlerin kokusunu da vakıfım lakin çürümüş et kokusundan çok başka ve tanıdık gelen bir koku.

Kehanetler boy verdikçe mezarlıklara gitme isteği doğuyor içimde üstelik gecenin karanlığına sattığım ruhumla peşine düştüğüm bilinmezlik.

Gri bir gökyüzü.

Şiirlerin nakşında ben sefil bir redif.

Belki ünlem babında bir gizem; bir çetrefil; hali hazırda bir çetele.

Makberin çağrısına vakıfım. Kaçkın düşlerimi de kovaladım işte.

Matemin bozgunculuğunda sadece bekliyorum. Her an gelebilirler ve belli ki yalnızlığım az sonra kundaklanacak.

Fitne fücur söylemler karanlığın figüranları. Kötülerle baş edemiyorum sonunda bana nefret etmeyi öğreteceklerini düşünüp sarılıyorum dualara.

Hadislerin kutsallığına vakıfım ve tanık.

Müptelasıyım hüznün yine de göz bebeklerim irileşiyor ansızın peyda olan neşeyi sahiplenirken anbean büyüyen safsataların sulak arazinde ben köhne cümlelerin arasından sıyrılıp gayet girift bir yapıya ulaşırken.

Devrin hangi solgun lalesiyim?

Hangi yalan tefsiriyim içimdeki coğrafyada tüm şekiller yer değiştirirken?

Kanıksadığım ne ise.

Kaybolduğum mu kaybetmeye doyamadığım mı?

Şimdi aşka düşsem yeniden ve aşk şehidi olsam. Gülerler halime zaten güldüklerine de vakıfım. Dedim ya; az sonra kundaklanacağım.

Şimdi öykündüğüm minvalde yarın ise öleceğim ihtimali ile…

Koridorlar çok çok dar.

İçimdeki mezar pek bir yumuşak.

Koridorlardan geçip yüreğimi tahliye etme umudum.

Her an çökebilir yüreğin çatısı: metaneti ve merhameti dillendiriyorum.

Yoğun sis tabakası şehrin üstünde. Şehir zaten yarı baygın.

Varlık şatafatlı yalnızlığın kurbanı belki de hediyesidir rahmetin tümden gelen bu yalnızlık bir şekilde huzurun peşine düşmüşken.

Kotam dolmadan bitmeliyim.

Kotan doldu madem kotarmalıyım ve bu döngüyü kırmalıyım.

Matemin doruğunda yüreğin halesi az sonra’nın da kancasına takılı bir tedirginlik.

Gittiği yere kadar.

Gitmeyi istediğim kadar.

Gitmeden son kez tavaf etmeliyim duyumsadıklarımı belki en rahvan gölgenin peşine takılıp almalıyım duruşumu.

İlahi sancımla büyüyorum ben.

Ketum gölgemle konuşlandığım minvalde büyütüyorum daha da üstelik kim ise kapsama alanına giren benliğim belki de en uzağımda uyuyan şerri bile kutsarken kendimce, içimdeki iyi niyeti sonlandırmadan ve solmadan günbegün.

Kehanetin hangi tarafındayım? Ya da kâhin kanatlarına mı takılıyım da bilinmezin ben almış başımı gidiyorum başımdaki alıcı kuşlar da bir an bile yalnız bırakmazken…

İki dirhem bir çekirdek hayallerimin damga vurduğu benliğim aslıma vakıf; özüme sadık belki hiçliğin kulvarında fink atan beyhude çırpınışlarım.

Sayıların uğuru mu beni saymaktan geri koymayan yoksa laneti mi tekerlemelerin ben hala nakaratlarına donanmışken ve içimdeki askerler hepten tetikte ve koruyucu meleklerimle destursuz başlamadığım güncem yine tehdit altında olmayı da önemsemeden.

Varlığımdan hicap duymamam gerektiğinin de bilincinde.

O zaman şimdi gülümseyebilirim de ve gülümsedim işte.

Çekebilirsiniz şu an belki yüzümde asılı kalmasını dilediğim tek resim mutluluğun katlarında huzura erdiğimin de ispatlanmış rüştü yine göz kırptığım hayallerime de doyamadığım…


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Koridor... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Koridor... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KORİDOR... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ÖNDER34
ÖNDER34, @onder342
27.9.2018 23:16:15
10 puan verdi
Dost yüreğine kalemine emeğine sağlık selam ve saygılar
Etkili Yorum
ZEYBEK HOCA
ZEYBEK HOCA, @zeybekhoca
27.9.2018 17:52:28
10 puan verdi
İki yakalı dünya...
Arada koridor... İliksiz, kapanmayan, uzunluğu değişken...
Adına "hayat" denen yolculuk..
Gülümseme ödülümüz...
Bir bakıma gecenin şafağı işte...

Kutlarım Gülüm Hanım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL