EĞRİ OTURUP DOĞRULARI KONUŞURSAK

TEPE TAKLAK GİDİYORUZ

Ekonomi allak bullak, tepe takla gidiyoruz, kâbız olsak dış güçlerden biliyoruz
Şarbonlu eti ithal ettik yurttaşımıza yediriyoruz, şarbonlu eti, doların yükselişine bağlıyoruz
Basite aldığımız havlu tuvalet kâğıdı 60 lira bağlama saz teli dışarıdan, don lastiği dışarıdan
Dövizle alıyoruz köprü geçiş ücretlerini dolar üzerinden ödüyoruz, dönüp doları ekonomimizden çıkarmaya çalışıyoruz
Savunma sanayi ürünleri dolar Euro üzerine tarım inşaat ürünleri dolar Euro üzerine sağlık ürünleri araç gereç eda vat dolar üzerine hava, deniz, kara ürünlerimiz döviz üzerine, don lastiği iğne ipliğe kadar dışarıya bağımlıyız dövüzle dönen çark nasıl eriyen Türk lirası ile dönecek inanın anlamış değiliz
Asgari ücretli perişan, çiftçi kredi çekmiş perişan, emekli dul yetim perişan ekonomik krizler yüzünden işten çıkarmalar başladı kitler küçülüyor istihdam düşüyor kepenkler bir bir kapanıyor
Dış politikamız tahterevalli, bir Rus. ya bir ABD, bir iranla çinle dans ediyoruz
Orta doğu bataklığına saplanmış durumundayız, etrafımız ateş çemberi savunma giderlerimiz günden güne artıyor ve tümüyle dışa dövize bağımlı olduğumuzu sağır sultan biliyor
Yurtta sulh, dünyada barış Mustafa Kemal ATATÜRK ÜN dış politikasını tamamıyla terk ettik
Büyük sancılar çekiyoruz
Önümüzdeki günler aylarda büyük ekonomik krizler iflaslarla karşı karşıyayız
Freni patlamış otobüs misali tepe taklak gidiyoruz
Umutlarımızı bir bir tüketiyoruz
Kin, kibir, öfke, benlik ile, burnumuzdan kıl aldırmıyoruz
Allah sonumuzu hayır eylesin ne diyelim.

Ali Cemal AĞIRMAN