Askerlik kanunun da “Türkiye Cumhuriyeti tebaası olan her erkek, işbu kanun mucibince askerlik yapmağa mecburdur. ” yazar . Kanun numarası “1111” olup kabul tarihi 21/06/1927 dir. O günden bu yana 91 sene geçti. Kaybettiğimiz, şehit düşen çok Mehmetçiğimiz oldu. Kimi bir bombada kimi hain bir pusuda kimi mermiyle şehit oldu. Kanlarıyla doldu bu toprak. Ruhları şad olsun. Kimilerinin isimleri yazıldı mezar taşına kimileri ise meçhul asker diye anıldı. “Şehitler tepesi boş değil- Toprağını kahramanlar bekliyor- Ve bir bayrak dalgalanmak için- Rüzgar bekliyor- Destanı öksüz, sükûtu derin meçhul askerin- Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye- Yattığı toprak belli-Tuttuğu bayrak belli- Kim demiş meçhul asker diye?” Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya böyle seslenir dizelerinde. İsimsiz kahramanları çoktur bu toprakların. Geride bıraktıkları çocukları, eşleri, gözü yaşlı aileleri…
Bu memleketin her karış toprağı kanla ıslandı. Ne mutlu ki böyle inanca hükmetmiş bir milletin torunları olmaktan gurur duyuyorum. Oysa şimdi yaşadığımız dönem maalesef bu inançları o dönemin ruhunu taşıyamayacak kadar kopmuştur. ”Her Türk asker doğar” inancı giderek azalan bir nesil yetiştirilmektedir. Bunun en önemli kesin ve gerçek kanıtı “bedelli askerlik” adı altında çıkartılan yasadır. Vatan borcunu parayla ödeneceğini öğrenen binlerce genç sıraya girmiştir. Vatan kelimesinin kelime anlamını bilmeyenler, şerefiyle namusuyla askere giden Mehmetçiği parasıyla ezerek küçük durumu düşürmüştür. Devlet denilen mekanizma askere gitmek istemeyenlere sahip çıkmamalıdır. Devlet, içerisinde bulunan devleti çökertmeye çalışan sistemi bozmalıdır. Devlet devlet olduğunu düşmanına göstermelidir. 15 Temmuzdan sonra verilen mücadeleler ve operasyonlar bunların bir örneğidir. Bir vicdan vardı, saygı vardı, şehitlere gazilere… Ama görüyorum ki bunlar da diğer değerler gibi ellerimizde kayıyor. Şerefiyle namusuyla vatan borcunu ödemek için askere giden erler 15 Temmuz akşamı dışarı çıkartılıp ateşin ortasına atıldı. Ne olduğunu anlamadan bir kaosun içinde cehennemin içinde buldular kendilerini çocuklara ne oldu biliyor musunuz? Birçoğu vatana ihanetten, darbeden… Tutuklanıp ceza evine girdiler. Kimileri ise ilk mahkemede serbest bırakılıp kışlalarına geri döndü. Kimileri ise öldü. Şimdi siz bizlere sahip çıkmıyorsunuz da askere gitmek istemeyenlere sahip çıkıyorsunuz? Biz bu vatanın çocukları değil miyiz? Bir Suriyeli bebek kadar değerimiz yok muydu sizin gözünüzde de bize sahip çıkmadınız. Suçsuz yere içeride yatırdınız. Sustuk, sesimiz çıkmadı. Vatan sağ olsun dedik her zaman dediğimiz gibi. Peki, soruyorum size kim yatar suçsuz yere içeride VATAN için… İşte biz yattık… Şerefimizle yattık. Namusumuzla yattık. Bir kaosun içinde cehennemin içinde buldular kendilerini çocuklara ne oldu biliyor musunuz? Birçoğu vatana ihanetten, darbeden… Tutuklanıp ceza evine girdiler. Kimileri ise ilk mahkemede serbest bırakılıp kışlalarına geri döndü. Kimileri ise öldü. Şimdi siz bizlere sahip çıkmıyorsunuz da askere gitmek istemeyenlere sahip çıkıyorsunuz? Biz bu vatanın çocukları değil miyiz? Bir Suriyeli bebek kadar değerimiz yok muydu sizin gözünüzde de bize sahip çıkmadınız. Suçsuz yere içeride yatırdınız. Sustuk, sesimiz çıkmadı. Vatan sağ olsun dedik her zaman dediğimiz gibi. Peki, soruyorum size kim yatar suçsuz yere içeride VATAN için… İşte biz yattık… Şerefimizle yattık. Namusumuzla yattık.
O kararı verirken Türk milleti adına dediler. Hayatımdan 10 ayımı çaldılar. Vatan sağ olsun. Ama bu süreçte bize sahip çıkmayıp askerden kaçanlara sahip çıkanlara HAKKIMI HELAL ETMİYORUM…