Eskinin notaları dudaklarımda mırıldanırken sormasınlar bana eskinin notalarını. Nostaljik şarkıları söylüyorum öylesine .
Okunsun diye yazmıyorum duygularımı. İçimden geçenler duyulmasa da olur.
Ayrı ayrı yaşanan günler
Yok olmasını istediğimiz duygular
Doyumsuz zamanları geri bıraktım. Küçük mutlulukların peşine düştüm. Avuntuya kapıldığım anlar geride kaldı . Fırtına sonrası sessizliklik zamanı.
Düş , düşünce derken küçücük dünyam ve de dünyaları sığdırdığım ellerim....
Sonrasında yeni bir başlangıç.
Ne isterim şimdi hayattan;
Sabah uyandığımda tebessüm edeyim nedensizce. Günaydın diyeyim yaratılmış var olan herşeye. Mahalle bakkalına gideyim iki yumurta, bir dilim peynir yeterince zeytin ve birazcık da kaymak alayım. Fırından da sımsıcak ekmek alayım. Evime döneyim huzur içinde kahvaltımı edeyim.
Oluruna bırakayım herşeyi. Ne kavgam olsun hayatla ne de söylenecek sözüm olsun ortamlara. Dinleyen olayım. Dinlediklerimi çıktıktan sonra unutayım. Kendimden de gelecekten de söz etmeyeyim. On yedi yaşımdaki gibi kavak yelleri essin tepemde. Pır pır çarpsın yüreğim . Rüzgara bırakayım kendimi ve herşeyimi. Rüzgarın götürdüğü yer neresi ise orası olsun evim.
Dünyanın verdiklerine aldıklarına bakmayayım. Dünyanın değersiz olduğunu iç dünyama da yaşatayım. Damarlarımda akan kan farklılaşmayı yaşatsın bana. Herkesten farklı olanı yaşayayım.
Bir deniz kenarı bulayım ama bozulmamış olsun. Kumlardan evler yapayım yalnızca. Küme küme adacıklar yapayım dalgaların önüne yıkılsın diye. Bile bile atlayayım suyun yüzeyine . Tabiatın verdikleriyle yetineyim. Yeni bir arzum olmasın, eski ne verdiyse öyle yaşlanayım .