4
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
732
Okunma
sen uyku kat ilacına
ben,
kül yutturayım tütüne
kapalı mekanlarda yasaklanmadan önce
duman altına saklanıp
kur yapan ellerimiz
bilekten ölçerdi
aşkın nabzını
herkesin derdi
kendine yetecek kadardı eskiden
ve kimse kimseyi karıp
karıştırmazdı kendine
küçük şeyler kafiydi mutluluğa
kifayet için
yeterdi kafiye
misal,
saçların kısa kesim
göz rengine uyan elbisen
abartısız küpen
ve topuğu küt ayakkabın ile sen
bir bütüne eş olacak kadar parçalara bölünürdü gözlerimde
sığ sularda girebilirdik
derin mevzulara
kimsenin yüzme bilmesine gerek yoktu
kanat takıp uçmasına
kaf dağına
kül kedisine
vesaire
önce sözler terlerdi
peşinden ellerin
derken yanakların pembeye çalardı
iki servis arası
pencereyi açar açmaz
torpil geçerdi rüzgar
tellerine ayırdığı arasından
payıma düşen kokun
mest olmama yeterdi
seni uyku tutmazdı
beni,
senden başka ay
sarısını çalmadan önceydi
ve tütünler hep yeşildi..