Batının ve Amerikanın gözüyle Türkiye Osmanlının devamı olan bir ülke çevresinde Türk Cumhuriyetleri, Müslüman Arap ülkeleri dünyadaki ve orta doğudaki aktif siyaseti ile 21. y.y. damgasını vuracak olan ülke Türkiye uykusundan uyanacak diye korkuyorlar. Emperyalist ülkeler Türkiye de ve Orta doğuda dil, din, ırk etnik ve ekonomik senaryolarla ülkeleri demokrasi, insan hakları gibi polikalarla avutarak ve kandırarak emperyalist politikaları böl parçala yönet taktiğiyle küçük ülkeler haline getirip bu ülkelerin yer altı ve yerüstü zenginliklerini sömürmek yani el koymak. Amacındalar Bunun adınada demokrasiyi getirmek, insan haklarını sağlamak diyorlar. Ne pahasına olursa olsun bu ülkelerin enerji kaynaklarını almak ve onları güçsüz kılmak amacındalar.
Türkiye birlik ve beraberliğini korumalıdır. Vatanımız üzerinde oynanan oyunları AB süreci içinde uyum yasaları adı altında türkiyenin birliğini huzurunu bozmaya çalışan kanunların getirilmesini istiyorlar. Birliği beraberliği bozma planları yapıyorlar. Bayrağa, devlete, hakareti suç olmaktan çıkarılması istenmektedirler. Vatan, millet, bayrak, namus bunlar milletimizin kırmızı çizgileridir.
Dış mihrakların söyleyemediğini yapamadıklarını Türkiye deki Aydın geçinen iş adamı kisvesi adı altında, politikacı sanatcı gazeteci her meslek gurubunda bulunan insanlara söyletip yaptırmaya çalışıyorlar. Bunun adına demokrasi insan hakları diyorlar. Hatırlıyalım Fransa kendi ülkesindeki insanların Ermeni soykırım olmamıştır dediğinde suç sayılıyordu, bunun adına da demokrasi diyorlar. Batılı ülkelerinin demokrasi anlayışları menfaatçilik ve çifte standart üzerine kurulmuş.
Ekonomik olarak oynanan oyunlara gelince Türkiye ekonomisini trilyon dolarla ifade edilecek şekilde sömürmüşlerdir. bunlar sömürü düzeninin bir oyunudur. Türkiye de ki bankalara yabancı büyük sermayelerle ortak oluyorlar. Türkiye den toprak arazi alıyorlar. İş dünyasını ekonomik güç olarak ele geçiriyorlar. Söylemek ve yaptırmak istediklerini işbirlikçilerinin (onların) ağzından söyleterek Kıbrıs gibi güneydoğu gibi ulusalcılığı yok edip Globalcılığı aşılamak milletimizin vatan millet değerlerini yok etmek amacındalar. İnsanlarımızı Avrupaya Amerikaya muhtaç etmek istiyorlar. Ülkemize gazeteci, iş adamı, sanatçı, politikacı kisvesi adı altında gelip hemen doğu ve güney doğuya gidip demokrasi araştırması adı altında Kürtçülük, bölücülük politikalarını işliyorlar.
Peki bunlar ne istiyorlar.
Ülkelerin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini yani petrol, doğalgaz, bor uranyum gibi madenleri küresel ısınma sebebi ile sulu tarımlara ve yer altı kaynaklarının olduğu yerdeki arazileri satın alarak ülkeleri küçük küçük devletlere bölerek böl parçala yönet sistemlerini uygulamak amacındalar. Örnek verecek olursak Afganistan ve Irak Suriye v.s
Irakta kimyasal silah arayan Amerika kimyasal silah bulamamıştır. Birleşmiş milletler ve Amerikanın gözü önünde Irakta yüzbinlerce Iraklı öldürmüştür. Halada öldürüyor. Buna seyirci kalınmıştır. Mezhep savaşı çıkartılmış ülke iyice kaosa girmiştir. Kuzey Irak Kerkük peşmergelerine kürt devleti kurdurma planlarını işleme koymuşlardır.

ÖZETLERSEK
Türkiye ve insanlarımız kendi ülkesine yabancı haline getirilmemelidir.
Milli politikalar yapmak milli politikacılara dönmek gerekmektedir. Üç katrilyon dolarlık yer altı ve yerüstü kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız.
Türkiyenin yer altı ve üstü madenlerini işleyen yerli firmalarımıza sahip çıkmalıyız.
Teslimiyetçi politika ve politikacılarımızdan vazgeçmeliyiz. Büyük Ortadoğu projesi adı altında oynanan oyunlara gelmemeliyiz.
RAFETTİN AYVACI