4
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1147
Okunma

Çocukluğum babamın memuriyetinden ziyade,bir durduğu yerde bir türlü rahat duramaması sebebiyle İstanbul un farklı semtlerinde geçti.Bunun bir iyi tarafı şu ki;pek çok farklı semtte anılarım oldu.Okuduğum okulların ve oturduğumuz evlerin maalesef pek çoğu yıkılmış,enkazlarında anılarımla birlikte yok edilmiş ama yine de her nasılsa ayakta kalmış birkaç tanesini bulabildim geçenlerde.
İlkokul dördüncü ve beşinci sınıfı okuduğum Pendik Öğretmen evleri ilkokulu bunlardan bir tanesi.Okullar yeni tatile girmişti bir işim dolayısıyla yolum düştü,baktım kapısı açık girip dolaşmaya başladım.Koştura koştura inip çıktığım merdivenler,sınıflar,kapılar ,sıralar hemen hemen hiç değişmemişti.Sınıfıma girip oturdum ,ardından yıllar önce baktığım pencerelere,duvarlara dokundum,öğretmenlerimi arkadaşlarımı gözümün önüne getirdim.
O an sebebini anlayamamıştım ama sonra birdenbire ağlamaya başladım.Gözlerimdeki baraj yıkılmışta sanki, kalbimde damla damla biriken kederler bir anda sel olup akmıştı yanaklarımdan.Aynı şeyi Tuzla da da yaşadım.Batakçalı, istasyonla E5 arasında küçük bir semt.Arada derede kaldığı için hemen hemen hiç değişmemiş .Oturduğumuz evin yerine yapılan site dışında tabi ama o sitenin bir faydası olmuş çocukken arasında koşup oynadığım ağaçlar gizli bir bahçe gibi binaların arasında öylece kalmış.
Hatta bakımsızlıktan daha da doğal bir hale gelmiş.İçeri girip o ağaçlara tek tek dokundum,sevdim ,konuştum,hala orada oldukları için teşekkür ettim ve tabi ne olur ne olmaz diye resimlerini çektim.Bir kaç gün sonra da annemi götürdüm o da görsün diye.Tabi annemi götürünce iş değişti ,eski komşularla sarılıp öpüşmeler ağlaşmalar başladı.Beni en son altı yaşındayken gören kadının bana sanki annemmiş gibi sarılması ve ağlaması için ne denilebilir bilmiyorum.Ne çok güzelliği kaybetmişiz zamanla değil mi.
Okulumu gezerken neden ağladığımı ise aradan bir ay geçtikten sonra anladım.Çocukluğum zamanın ve mekanın bir yerinde hala yaşıyor,gülüyor ,koşuyor ,oynuyordu.O beni tanımasa da ben onu tanıyordum , çok seviyordum ve çok özlüyordum.Onunla göz göze gelmek,sesini duymak,dokunduğu yerlere dokunmaktı beni ağlatan.