O; olduğu gibi görünüyordu, senin gözlerin görmek istediği gibi görüyordu.

Gözler senin, sen izin vermedikçe hiç kimse senin gözlerini kullanamaz. (boyayamaz)

Adama sormuşlar; kişiyi nasıl bilirsiniz diye, " kendim gibi" demiş.
Sen karşındakini kendin gibi bilirsin, karşındaki de seni kendisi gibi bilir. Sen iyi isen senin iyiliğin sana, karşındaki kötü ise onun kötülüğü de ona. Seni aldatan karşındaki değil, senin karşındaki hakkında düşündüklerin. Kimse kimsenin içini bilemez, sen karşındakine iyi niyetle iyi gözle baktığın için karşındakini iyi görürsün hatta sevgi bağın oluşmuşsa kötü yanlarını istesen de göremezsin, karşındaki senin baktığın gibi değilse sen onun seni yanılttığını düşünürsün, ancak seni yanıltan o değildir. Seni yanıltan senin gözlerin iç niyetin, insana en çok pişmanlık yaşatan şey, güvenidği birinin güvensiz çıkmasıdır. İşte; insanya bu yaşadıklarından ders çıkarmaz, çünkü karşısındakini olduğu gibi görmeyi öğrenememiştir.
Karşımızdaki insan düşündüğümüz gibi çıkmadığında yanılmışım gibi sözler ederiz, göründüğü gibi olmadığından, görüntüsünün altında başka birisi olduğundan yakınırız. Ve sonunda yanlış tanımışım diye de itirafta bulunuruz.

Hiçbir şey gördüğün gibi değildir. Herşey göründüğü gibidir.

Rüstem Bingöl (7)