Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
deniz-ce
deniz-ce

Tutkal

Yorum

Tutkal

8

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

2119

Okunma

Tutkal







Unutulmuşluğa benzer bir yakıcılığı var havanın: İliklerine işleyen, yapış yapış tutarlılığıyla, tutkalı andırıyor.
Parmaklarıma tutkal sürüp, kurumasını bekledikten sonra koklayıp, yediğim ilkokul günlerim geliyor aklıma.
Neden tutkalımın bu kadar çabuk bittiğini açıklamak için," kapağını açık unutmuşum, uçup gitmiş" yalanım.
Unuttuklarım, unutmaya çalıştıklarım...

Unutmak lüksünü hep kendi iyiliği için ister insan. Bir düşü unuturken, o düşün içinde hapsolanları da unutur. Belki yüzlerce kez savrulmuştur o düşün içindeki, yüzlerce kez savrulacaktır. Çarptıkça, unutuluşun o esnek zeminine, boşlukta yüze yüze kaybedecektir kendini.

....


Yavaş yavaş akşam çökerken şehre, pencerenin kapanmamış yerlerinden bir parça ışık süzülüyor odaya. Kapattığım televizyonun hediyesi bu sessizlikte, biraz kendimi dinliyorum, biraz doğayı, biraz her şeyi...

Sehpanın üzerinde beş altı kitap; tamamlanmayı yahut başlanmayı bekleyen. Bir şeye başlamanın sorumluluğunu alıp almamakta kararsız, "yarım bıraktıklarımı tamamlamam gerek" düşüncesiyle huzursuz, biraz daha erteliyorum okumayı.

Havanın bu yapış yapışlığı bırakmıyor düşüncelerimi. " Nem kapmış" olmak, çürümeyi başlatır ya, korkuyor insan bu çürümüşlüğün kendini hasta etmesinden.
Nice çürümüşlüğü yok saymak için düşünmekten bile kaçıyor çoğu zaman. Öyle ya, düşünmek beynimizi yoran bir eylem, düşünmek kolaylıkla reddettiğimiz şeyleri ( ki nice sözcük, kavram sığdırılabilir o "şey"in içine) varsaymak hatta kabullenmek zorunda bırakır bizi. Sevmek zorunda kalabiliriz kendimiz gibi görmediklerimizi; anlamak, empati kurmak, hayatımıza almak ve hatta hayatımızın merkezine oturtup, mücadele etmek zorunda kalabiliriz onlar için.
Oysa hepimizin güvenli alanları vardır yaşamımızı kolaylaştıran. Sığınaklarımız vardır, "doğal afet"lerde saklanacağımız. Doğal afet deyince aklımıza deprem, sel vs. gelir de; her gün yaşadığımız o ruhsal sarsıntılar, dibe vuruşlar,  gel- gitler gelmez nedense.
Görünmez olan en kolay inkar edilebilendir. Görünmez olan, gerçekten görünmeyendir bir bakıma. Hakkında en kolay yalan söylediklerimiz, kandırmaktan çekinmediğimiz fakat tüm bunların bize karşı da yapılabileceğini hiç düşünmediğimiz...

Kendimi dinlememeliyim, diyorum. Kendim, mutlu etmiyor beni. Her gün ruhumuza eklemlenen acılar yeterince zülken, bir de kendimle zehirlememeliyim benliğimi.

Kitapları boşverip, televizyon kumandasını elime alıyorum sabote etmek için zihnimi.

Hava hala yapış yapış ve ağzımda tutkal tadı.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tutkal Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tutkal yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tutkal yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ, @serap-irkorucu
28.11.2020 20:23:40
Bu, kendinizi sorgulayan yazılarınızı okumayı seviyorum ama 'her sorgulamanın bir çıkarımı olmalı' diye de merakla sona inince... kalakalıyorum!... :))

Bu 'bir ben vardır benden içeri' farkındalığınızın, içsel muhakemelerinizin dürüstçe paylaşımı bile az şey değil!... Kaçımız bunu bu kadar net dile getirebiliriz ki?

Yağ var, un var, şeker var... Sıra helvada!...

Ha gayret!.. Az kaldığını düşünüyorum.

Sevgilerimle...
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
2.9.2018 23:38:57
''unutmak lüksünü hep kendi iyiliği için ister insan''

çok haklısın gerçekten öyle

ve hep güzelsin gerçekten öyle :)
smyrna35.5
smyrna35.5, @smyrna35-5
8.7.2018 01:42:06
'Ve susmak inceltiyor her yarayı ve susmak bakmak oluyor gitmediğin her yere'
hena
hena, @hena
7.7.2018 21:48:22
Böyle anlarda en iyisi yazmak galiba..ya da okumak...en kötüsü hiçbir şey yapamamak..

sevgiyle Deniz-ce..
kimsecik
kimsecik, @kimsecik
5.7.2018 01:42:20
"burada tutacağım teraziyi
dalgalı denizlerin üzerinde
bir de tanık seçiyorum
izlesin diye . .
Seni seçiyorum
ey münzevi ağaç
ey bol kokulu
geniş kubbeli "

Friedrich Nietzsche
(Böyle söyledi Zerdüşt)

meleksukan
meleksukan, @meleksukan
3.7.2018 23:37:20



Ah denizcem bir zamanlar senin kısır yapmak isteyip de hevesinin gelmesini beklediğini hatırladım şimdi sonra da yapıp yediğin günü ertesi gün müydü:) neyse o kadar beni anlatmışsın ki yazında ah etmemek mümkün değil. biliyorum bir çok kişi kendini bulacaktır ama en çok benim işte en çok ben :)

çok sevgimle aşina kalbine
...



Evvel
Evvel, @kuskun-cicegim
3.7.2018 23:33:19
Aldım o kokuyu ve gördüm parmaklarını...yapış yapış
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
3.7.2018 21:43:44
https://youtube.com/watch?v=5vH8abINK3U

deniz-ce tarafından 7/3/2018 9:55:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL