8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1055
Okunma
Oğlum’a…
17.Ekim.2008
Cuma, Ürgüp
Gelişimin kaçıncı solan günüsün, ey bugünüm. Hala zordayım, hala darlık basıyor yüreğime hafakanlar, cinnetler… Kulaklarıma çınlamalar basıyor. En çok canımın yongasını, canımdan can diye koparıp, söküp aldıklarına birikiyor gözyaşlarım. En çok ona borcum birikiyor bir dost omuzda hıçkırıklarım. Gitmek bu kadar mı zor? Fizan’a mı düşmüşüm meğer, çölün kavuran kumuna mı batmışım bunca kıpırtısız saplanıp kalmışım. Otursam ağlasam, dolduğum gibi doya doya. Özledim a benim canımın tamı oğulcağızım. Öldüm, her gece sensiz bu uzak şehirde. Her sabah doğdum gibi yaptım, canla başla. Hâlbuki her sabah bir hortlağın gülüşüydü renksiz soluk yüzümde görülen gülümseme. Yalandan mutlulukları oynuyorum ya sırf senin için… Askerlik bu besbelli. Bana da böylesini yazmış Yaradan demek ki. Yeminimi edeli çok oldu bitirmeye, yoktun o gece yaktığım mumun gölgesindeki törenimde. Bir elimde efendime salâvatım öbüründe Kuran’ım, Rabbimin kurgulu hayatıma yazgısının rızasıyla bu cehennemdeyim.
Bugün, anladım ki hayatımda bir Rabbime, bir dinime, bir kitabıma, bir efendime, bir atama, bir bayrağıma, bir vatanıma bir de vatan sevdama sövdürmezmişim meğer. O deli yanımın ateşine işiyorlar sanki her Allahın gününde. Lanet ediyorum illetli yüzlerine için için. Sönüyorum. Hayat ateşim her an biraz daha ziyasını kaybediyor böylece.
Zor evet. Hele bu yaştan, hele bu saatten sonra bildiğin gibi değil be oğlum. Zor ki öyle böyle değil. Üstelik yoksun. Üstelik bir sarımlık sarılmalarına hasretliğim çok büyük. Üstelik bir de dört yanım puşt zulası bu yaşımdan sonra. Yanıyorum oğul. Bildiğinden bin beterim. Bilme daha iyi. Hiç değilse sen üzülme neylim. İki hafta dediler bugün, hesabımızı alacaklar iki hafta sonra. Bir işe yarasın hasretlik hiç değilse diye soktum başımı kitapların dibine. Anlamaya yoruyorum an be an ömrümü. Üstelik yoksun ya en çok bu koyuyor canıma. Canıma yetiyor yokluğun. Üstelik… üstelik dört yanım puşt zulası. Meğer bin defa nefret edermişim yılan soyunun, şeytan bakışından. Meğer buymuş lanetim bunca zaman. Dört yanım puşt zulası oğlum. Dört yanım…
Kalan aklımı veriyorum önümdeki bitmez kâğıtların ezberine. Yarab medet diye bağırıyorum içimden. Zor oluyor oğul. Bir saatten sonra başka hücrelerde birde sensiz olmak hakikaten canımı kurutuyor öyle böyle değil hem de.
Canına yandığımın yokluğu çekmedi kopasıca ellerini yakamdan. Biri, iki etmeye alışık ellerimi kurutanlara ne deyim ki ben bu saatten sonra. Onlar değil mi ki beni canımın tamından kopmaya mecbur edenler. Canım yanıyor oğul, gözlerimin yaşları söndürmeye yetmiyor, yetişemiyor. Sen yokken ben yokum sen bilmesen de. En az seni duyuyorum ya bir de. Zor geliyor anam babam, zor geliyor, öyle böyle değil. Kimse bilmesine saklanıyorum yine kabuğumun içerisine.
Çok özledim a oğul… çok kelimesi utandı çokluğundan. İçimde yangın ömrümün ziyası oğlum. Bin mektubun ilki olsun bu mektup sana.
Alnına kader diye hasret yazılan Anan…
.1.