7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1118
Okunma
Ne olacak bu milletin hali? Hayat pahalı, işsizlik hat safhada açlık sınırını çoktan altına düştük, hatta diplerdeyiz. Milletin midesi sırtında geziyor. Eh buna keza suç oranı da gittikçe artıyor. Gasp, darp, cepçilik, kapkaççılık engellenemez oldu. Asıl suçlu kim acaba?
Eminim Yüce Önder ATATÜRK’ÜN kemikleri sızlıyordur yattığı yerde. Öyle ya çiftçi milletin efendisiydi ama aç. Devletimiz ihraç mal kullanma konusunda o kadar ısrarlı ki çiftçi artık ekmiyor biçmiyor sadece cüzdanındaki ayrık otlarını sökmeye çalışıyor. Bir de olmayan yıllık gelirine dadanan süne zararlısı ile mücadele ediyor.
Ya memur? Evin yolunu şaşırmış vaziyette nereye gideceğini bilmiyor. Acaba aldığı maaşı faturalara mı verse yoksa kimseye görünmeden eve mi gitse? Yok, en iyisi ek iş bulup çalışmak. Çalışsın efendim, ne demiş atalarımız çalışan demir ışıldar. Ne de olsa demir gibi sağlam oldu sinirler artık aybaşlarında. Ama bilmezler mi ki demir bile eriyor çok sıcakta. Zaten memur o kadar ışıldadı ki bir kilometreden tanırsın parıltısından. Gündüz mesai gece taksi şoförlüğü hafta sonu pazarda limon satmak v.s. Akabinde midesine vurdu limon tadı.
Emeklinin halini hiç konuşmaya gerek yok. O bir ölü, hatta kemikleri çürüdü desem yeridir. Bir de yeni bir kararname çıktı artık ki evlere şenlik. Dul ve yetim maaşı adı altında verilen sadakamsı bir ücret var ya, işte onu alabilmek artık zor. Çünkü memleketimin başındaki amcalarımın ihtiyacı var o paraya. Bir de on sekiz yaşını geçmişsen vay haline!!! Baban bile bakamaz sana. Git kendine sigortalı bir iş bul, eğer varsa!
Şimdi soruyorum size ablalarım ağabeylerim benim kafam çok karıştı??? Hani bu üst üste gelen doğal gaz zamları var ya, hah işte bütün sorun orada. Eeee biz evlerimizde ısınmak için ne kullanacağız şimdi aldığımız maaş karnımızı doyurmaya yetmiyor ki! Diyorum ki şöyle en nostaljik yanından bir soba kursakta odun mu yaksak? Ne de olsa memleket odun dolu değil mi? Ne yana dönsek bir ağaca çarpıyoruz, pardon kütük diyecektim. ‘’Ağaç yaşken eğilir’’ atasözüydü. Ah atalarım bir görün halimizi eğilecek yaş ağaç bile yok etrafımızda hepsi oluştan odun!!!
Peki, ben ısrarla faturalar ödeyerek yaşama mücadelesi veren halkıma ne diyeyim şimdi. Memleketin bazı bölgelerinde elektrik, su bedava hatta kardeşlerimize destek vermek için onların faturasını siz ödüyorsunuz farkına bile varmadan mı demeliyim. Siz hava parası bile öderken havaya uçan emeklerinizi kimler kafesliyor mu deyim. Hava parası nedir ya sahiden bilen var mı? Ben bu yaşıma geldim hala neden ödendiğini anlayamadan hep ödedim. Tıpkı çöp vergisi gibi. Sanki çöpe atacak kadar zengin bir milletmişiz gibi. Biz çöpten ekmek bulup karnını doyurmaya çalışan insanlarımızın var olduğu bir evrende yaşıyoruz. Havamızı alıyoruz işte ne olsun.
İnsan beyni kıvrımlardan oluşan bir organdır ve bildiğim kadarıyla her kıvrımı farklı bir melekeye yön verirmiş. Ben diyenin yalancısıyım anatomiden hiç anlamam tek bildiğim gördüğüm kadarı. Peki, bu düz mantık güdenlerin beyni düz mü onu araştırdı mı bilim adamları? Memleket parsellenirken parsayı kimler yiyor pardon pastayı diyecektim. Madem özelleştirmek adına bir yerler satılıyor da neden kalkınan halkımız olsun girişimi yok kimsede, bu müteşebbisler nerede?
Bu soruların sanırım ardı arkası gelmeyecek. En iyisi kafayı kuma sokup tehlikenin geçmesini beklemek ya da dinlediğimiz ninnilerle uyumaya devam etmek. Mideme ağrılar girmeye başladı açlıktan mı sorgulamaktan mı çözemedim bir türlü.
Biri beni, barışın kol gezdiği(eşkıya son bulacak değil mi), yeşilin etrafı sarmaladığı(lüks kompleksler için ormanlar yakılmayacak değil mi), ekonominin güllük gülistanlık olduğu(dış borçlar bitecek değil mi), insanların saygı sevgi çerçevesinde yaşadığı(suç denilen bir eylem olmayacak değil mi), haklının hakkını alabildiği, hayatın tüm alanlarında söz sahibi olduğumuz eşit ve denk yaşadığımız ve bal tutanın parmağını yalamadığı(aslında balı bizim parmağımızdan yalıyorlar ya) bir zaman başlangıcında uyandırır mısınız? LÜTFEEENNNN….Görmek istemiyorum tüm bu yaşananları.
SELMA PEKŞEN