Alparslan, 1071’de Malazgirt Meydan Muharebesi’ne girmeden evvel bembeyaz elbiseler giydi ve; “Bu benim kefenimdir!” dedi. Yâni kendini cihan şöhretine değil, hâlis bir îman vecdiyle şehîtliğe hazırladı. Askerine, harbe girmeden önce şu veciz hitâbede bulundu: “Ya muzaffer olur gâyeme ulaşırım; ya da şehît olarak cennete giderim. Sizlerden beni tâkip etmeyi tercih edenler, tâkip etsin. Ayrılmayı tercîh edenler, gitsinler! Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zîrâ bugün ben de sizlerden biriyim. Sizlerle birlikte savaşan bir gâzîyim. Beni tâkip edenler ve nefislerini yüce Allâh’a adayarak şehît olanlar, cennete; sağ kalanlar gâzîliğe kavuşacaktır. Ayrılanları ise, âhirette ateş, dünyâda da rezillik beklemektedir.”
Sultan Alparslan’ın bu ihlâsına mukâbil Cenâb-ı Hak ona, kendi ordusundan beş misli daha kalabalık bir orduya sâhip olan Romen Diyojen karşısında zafer nasîp etti. Daha önce de ifâde edildiği üzere, insanlar içinde ancak ihlâs sâhibi olanlar gerçek kurtuluşa ereceklerdir. Ancak ihlâs sâhipleri de dâimâ büyük ve tehlikeli bir imtihan üzeredirler. Nitekim büyük İslâm kumandanı Alparslan’ın hayâtına mâl olan suikast da böyle bir imtihan mâhiyetinde gerçekleşmiştir. Şöyle ki: Sultan Alparslan, Malazgirt zaferinden sonra 1072 senesinde çok sayıda atlı ile Mâverâünnehir’e doğru sefere çıktı. Amuderya Nehri üzerinde bulunan Hana Kalesi’ni muhâsara etti. Kale komutanı, sapık bir fırka olan Bâtınîliğe mensup Yûsuf el-Harezmî idi. Kalenin fazla dayanamayacağını anlayınca teslîm olduğunu bildirdi. Bu hâin, Alparslan’ın huzûruna çıkarıldığında Sultan’a hücûm edip onu hançeriyle yaraladı. Yûsuf el-Harezmî’yi derhâl öldürdüler, fakat Sultan Alparslan da aldığı yaralardan kurtulamadı. 25 Ekim 1072 târihinde şehîden Rabbine kavuştu. Son sözleri şunlar oldu: “Her ne zaman düşman üzerine azmetsem, Allâh Teâlâ’ya sığınır, O’ndan yardım isterdim. Dün bir tepe üzerine çıktığımda, askerimin çokluğundan, ordumun büyüklüğünden, sanki ayağımın altındaki dağ titriyor gibi geldi. Kalbimden, «Ben, dünyânın hükümdârıyım, bana kim gâlip gelebilir!» diye bir düşünce geçti. İşte bunun neticesi olarak Cenâb-ı Hak, âciz bir kulu ile beni cezâlandırdı. Kalbimden geçen bu düşünceden ve daha önce işlemiş olduğum hatâ ve kusurlarımdan dolayı Allâh Teâlâ’dan af diliyor, tevbe ediyorum. Lâ ilâhe illâllâh Muhammedü’r-Rasûlullâh!..” Şüphesiz bu hâl, temiz bir yüreğin samîmî bir vicdan muhâsebesidir. Allah rahmet eylesin Bizlere Anadolunun kapılarını açan yüce komutana ve onun şahsında Afrin ve terörün karşısında olan güvenlik güçlerimizi Allah korusun diyorum
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ALLAH KUR’AN İÇİN İBADET Şiirin Hikayesi Meal Karşılaştırma | Ahzâb ; 33 Ayet (arapça) وَقَرْنَ ف۪ي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْاُو۫لٰى وَاَقِمْنَ الصَّلٰوةَ وَاٰت۪ينَ الزَّكٰوةَ وَاَطِعْنَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ اِنَّمَا يُر۪يدُ اللّٰهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ اَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْه۪يراًۚ Diyanet İşleri Başkanlığı Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah'a ve Resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. Diyanet Vakfı Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. Kuran Yolu Evlerinizde oturun ve daha önce Câhiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın, namazı güzelce kılın, zekâtı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. Ey peygamber ailesi! Allah’ın istediği, sizden kirliliği gidermek ve sizi tertemiz kılmaktan ibarettir. =========================== Meal Karşılaştırma | Mâide ; 67 Ayet (arapça) يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ Diyanet İşleri Başkanlığı Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. Diyanet Vakfı Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler topluluğuna rehberlik etmez. Kuran Yolu Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphe yok ki Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez. ========================== Meal Karşılaştırma | Mâide ; 3 Ayet (arapça) حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ Diyanet İşleri Başkanlığı Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Diyanet Vakfı Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. Kuran Yolu Murdar hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilmiş, boğulmuş, vurularak öldürülmüş, yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanarak öldürülmüş hayvanlarla -henüz canı çıkmadan yetişip kestiklerinizin dışında- yırtıcıların yediği hayvanlar, dikili taşlar önünde (sunaklarda) boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla paylaşmanız size haram kılındı. Çünkü bunlar doğru yoldan sapmaktır. Bugün, kâfirler dininiz hakkında ümitlerini yitirmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmiyet’i beğendim. Kim açlıktan bunalıp çaresiz kalırsa, günah sınırına varmaksızın yiyebilir. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Akıl mantık arama, tek hakkın var dua arz Oku kardeşim oku, Allah emri fardır farz Maide Altmış Yedi, Ahzâp Otuz Üç varken Allah emri iken farz, tartışılamaz bu tarz.
Üç maymundan çok çektik, hakikat yolu açık Ayeti tanımaz kul, dinen kaçıktır kaçık Us usluca dinlesin, akıl sır ermez farza Kulda us çok sınırlı, Kur’an yazar apaçık.
Haklı haksıza bakar, haksız haklıya takar Sonsuz ilim iken din, cahil buna kör bakar Dünya nimetleri boş, koş kardeşim Hakka koş Görmez duymaz söylemez, yaksa kendini yakar.
Üç Yüz ayetten fazla, inmedi başka kula İnanmayan okusun, bakmadan para pula Aklı var eden Allah, tam teslimiyet ister Kur’an için ibadet, mutlak farzdır her kula.
Bin kez çok iyi düşün, düşün ki dindarsın sen Ayetten üstün kul yok, yanar yok sayan ten Ekle çıkar bir suçsa, seyirci kalmak ta suç Salat farzla makbul, yoksa kafiriz sen ben.
Haklı haksız ortada, bakmasını bilen göz Duyan bir kulak varsa, dil söylemeli söz Mü’min olmak çok zor iş, her kula nasip olmaz Gel gerçek bir mü’min ol, ölümü tatmadan öz.
Allah bir akıl vermiş, çok iyi kullanmak farz Yunus Yüzüncü ayet, bak tam bir emirdir farz Allah aşkına düşün, sen nasıl bir insansın Ayet Allah’ın iken, biz kul için tam bir farz.
Yorumun yazı ile ilgili kısmı hangisidir? Kadınlarla uğraşmayı bıraksanız da günah mı sevap mı bazı şeylere kendimiz karar versek diyorum... Burası bir edebiyat sitesi değil mi yahu? Dini bilgi almak istersek nereye bakacağımızı biliriz... Sizin amacınız nedir?
Bazı şeyler kimsenin umrunda olmaz ama biz bize bu vatanı bahşedenleri unutursak işte o zaman zalimlerin maskarası oluruz. Onun için hem tarihimizi hem de kahramanlarımızı unutmamalıyız
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.