Malatya Minibüsçüler ve Umum Servisçiler Odası Başkanı Mesut İnce, geçtiğimiz 10 Ekim 2017 tarihinde yerel bir gazete ile yaptığı röportajında 65 yaş ve üstü olan yaşlıların toplu taşıma araçlarına ücretsiz binişlerinin sınırlandırılması gerektiğini açıklamıştı.
Otobüslerin yaşlılara ücretsiz olması nedeniyle bir günde 20 sefer 30 sefer binenlerin olduğunu belirterek bunun yanlış olduğunu açıklayan Mesut İnce, önce vatandaşların başları üzerinde yerleri olduğunu belirterek sevgi gösterisini yaptıktan sonra kelimesi kelimesine şunları söylüyordu.
“Bizim vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri var ama sabah 7-9, akşam 5-7 arasında biz öğrencilerimizi taşıyoruz, kamu görevlilerimizi taşıyoruz, memurlarımızı taşıyoruz. Ve otobüslerde de çok büyük bir yoğunluk olmaktadır. 65 yaş üstü vatandaşlarımıza bedava olduğu için bu saatlerde bunları taşıdığımız zaman otobüslerimiz tıklım tıklım oluyor. 7 yaşındaki ilkokul çocuğundan otobüs ve minibüs olarak ücret alıyoruz. 65 yaşında emekli veya gelir düzeyi yüksek vatandaşlardan da ücret almıyoruz. ‘Sen bedava binebilirsin’ diyorsun. Şu an için devletimiz otobüslere aylık 750 bin lira bir yardım yapıyor. Halk otobüsleri bedava taşıma yaptığından dolayı. Ama biz o 750’nin 10 katı, 20 katı bedava taşıyoruz. Mazotu biz yakıyoruz, aracımız yıpranıyor, şoförün parasını biz veriyoruz, SGK parasını biz veriyoruz. Bu esnafa yazıktır. Bunu Hükümetimiz kesinlikle çözmelidir. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ücretsiz taşınmalarına kesinlikle bir sınırlama getirilmelidir. Az da olsa bir ücret vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Veya devletimiz o oranda hesaplayıp, aylık para yardımı yaparak, vatandaşımız parası noktasında otobüse veya minibüse binmelidir. Bu yüzden de genç kızlarımız, genç çocuklarımız, ilkokul öğrencilerimiz çok fazla mağdur olmaktadır. Bu bir milli servettir. Otobüs bedava diye günde 20 sefer, 30 sefer binilmez. Buradan 65 yaş üstü vatandaşlarımızı uyarıyorum; gerektiğinde otobüslere binin. Ekmeğe, manava, bakkala gitmek için her fırsatta binmeyin”
Açıkçası yaşlıları hedef alan Mesut İnce’nin açıklamasından bir buçuk ay kadar sonra Malatya Şoförler Odası ve MESOB Başkanı Şevket Keskin’de Beydağı Özel Halk Otobüsçüleri Derneği’nin açılışında benzeri açıklama yaparak 65 yaş ve üstü vatandaşlara verilen kartları eleştirdi…
Malatya Şoförler Odası ve MESOB Başkanı Şevket Keskin’in yaptığı açıklama deyim yerindeyse İnce’ye destek mahiyetindeydi.
Keskin konuşmasında, 65 yaşında 4-5 bin lira maaş alan vatandaşın dahi arabaya bedavaya bindiğini bunun ise yanlış olduğunu belirterek, “Yeşilyurt’ta çok iyi biliyorum 80, 90 tane dairesi var o da bedava biniyor. Bazı zenginler de bedava biniyor. 65 yaşında üstündekiler belediye otobüslerine yeni olmadığı için onları geçip yeni otobüslere biniyorlar. Otobüslerin taşıdıkları yolcunun yüzde 40 ve yüzde 45’i otobüse bedava biniyor. Bu konuyu Sayın başbakanımıza, Sayın bakanımıza da ilettim. 50 kuruş adını koysanız, adam 25 kez 30 kez binmez. 30 sefer 40 sefer binilmez, bu olmaz yazıktır. Buna bir çare bulunması lazım.” dedi.
Bu açıklamalara en güzel yanıtı MOTAŞ Genel Müdürü Enver Sedat Tamgacı verdi. Tamgacı, 65 yaş ve üstü insanlara empatiyle yaklaşılması gerektiğini belirterek, “Onlar bizim anamız-babamız. Kimse zevk için 20 defa binmiyor.” dedi.
Şevket Keskin, 4-5 bin lira maaş alan, 80-90 dairesi olan zenginlerden bahsediyor ya merak ediyorum Malatya’da kaç tane 65 yaş ve üstü insan bu kadar emekli maaşı alıyor ya da malvarlığı var?
65 yaş ve üstü her insanı emekli ve zengin olarak görmek ne derece doğrudur? Her yaşlı insan gayrimenkul zenginimidir? Her yaşlıyı her emekliyi zengin olarak görecek olursanız yanılmış olmaz mısınız?
Her iki açıklamada da yaşlıların günde 30 ile 40 defa araçlara bindiklerinden bahsediyorlar. Her binip inme ortalama 20 dakika sürdüğünü varsaysak 30 defa bindiklerinde bu da 10 saatlik bir süre eder. Bu kadar süre bir insanın binip inmesine imkân yoktur.
Birkaç istisnai durum dışında hiç kimsenin ihtiyacı olmadan araçlara keyfi binip indiğini sanmıyorum. Malatya’da bu şekilde suistimal yapan insan sayısı bir elin beş parmağını geçmeyecek kadardır... Bu kadar hata yapan insan yüzünden tüm yaşlılarımızı sıkıntıya sokmak doğru mudur?
Araçlarda yer yoksa bunun suçlusu yaşlılar mı olmalı? Neden araç sayısının, yolların, caddelerin, sokakların yetersiz olduğunu görmez ve dile getirmezler?
Belli saatler dışında ya da düşük ücret karşılığında araçlara binsinler diyorlar. Yaşlılık demek bir tür engellilik demektir, sürekli bir ayağın doktorda bir ayağın hastanede demektir... O saatler içerisinde yaşlılarımız hiç mi hasta olmayacaklar? Hastaneye, doktora hiç mi gitmeyecekler? Akraba ziyareti yapmayacaklar, ya da bir cenazeye, bir düğüne gidip katılmayacaklar mı? Hiç mi acil bir işleri olmayacak? Hasta olduklarında doktora, hastaneye gidebilmek için oturup saatin dolmasını mı bekleyecekler?
Dünyanın birçok ülkesinde insanlar yaşlanıp emekli olduğunda dünya turuna çıkarak doyasıya tatilini yaparken bizim ülkemizde ise yaşlılarımız bırakın dünya turunu, bırakın tatil yapmayı şehir turuna dahi çıkamayacak durumdadır. Çünkü ekonomik yoksunluk içerisinde yaşam mücadelesi vermektedir.
Merak ediyorum toplum olarak insanlığımıza ne oldu bizlerin. Ne vakittir bu kadar bencilce düşüncelere sahip olduk. Ne vakittir yaşlısına saygı göstermeyen bir toplum olduk.
Anlaşılan o ki İnce’den sonra Keskin’in yaptığı açıklamalara bakılırsa artık yaşlılarımız insanların gözlerine batmaya başlamış. Yakında araçlarına “Bu araca 65 yaş ve üstü insanlar binemez” yazısı asarlarsa da şaşırmayacağım.
Merak ediyorum şimdi bu konuda destek açıklaması yapma sırası kimlerde? Bakanlarda mı, belediye başkanlarında mı, milletvekillerinde mi, siyasi parti başkanlarında mı?
Sahi kimler vardır sırada sizler biliyor musunuz?

Ali Haydar Koyun
Yazar/Engelli Aktivist