KERİM ÖZBEKLER
GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

Uluslararası yolculuk yapan bir uçak, Büyük Okyanus üzerinde aniden bozulmuş. Kaptan anons yapmış;”Uçağımız düşüyor, bir kişi hariç herkes kurtulacak. Çünkü, sayımıza göre bir paraşüt eksik.” Bunu duyan yolculardan biri hemen atılmış, “Ben Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’um, turp gibi adamım. Dünyayı birbirine katmak, pardon düzeltmek için benim öncelikle atlamam lazım.’’ demiş ve 1 paraşüt alarak kendisini boşluğa bırakmış. Bir başkası, ’’Ben de İtalya başbakanıyım, kurtulmam lazım.” demiş ve bir paraşüt alıp o da atlamış. Diğeri, “O İtalya başbakanı ise, ben de İspanya başbakanıyım.” demiş ve 1 paraşüt alıp o da kendisini boşluğa bırakıp atlamış. Ardından bir adam, " Ben dünyanın en akıllı insanıyım, kurtulmam lazım.” demiş ve o da atlamış. Böyle böyle, herkes bir bahane bulup bir paraşüt almış ve atlamış. Uçakta bir yaşlı adamla, bir genç kalmış. Yaşlı adam, “Evlat sen gençsin, benim ne ömrüm kaldı ki ? Bundan sonra yaşasam da olur, yaşamasam da. Son kalan paraşütü sen al, atla.” demiş. Genç gayet sakin bir tavırla, “Amca sakin ol, ikimiz de kurtulacağız. Az önce kendini dünyanın en akıllısı diye tanıtan adam var ya, o benim sırt çantamı alıp atladı.” demiş...