Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
glenay
glenay

Pencere önünde bir çocuk

Yorum

Pencere önünde bir çocuk

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1501

Okunma

Pencere önünde bir çocuk

Pencere önünde bir çocuk




Bir çocuk nasıl seyreder kendini dışardan. Sözgelimi sonuna dek açık pencere önünden, eli çenesinde.

Seyredemediğim bir film sahnesi belki bu görüntü. Yalnız bir çocuk veya kendini yalnız bırakılmış gibi
duyumsayan bir çocuk. Ailesi var ama yine de terkedilmiş. Her şey onun dışında yaşanıyor. O bu film
sahnesinin de dışında. Babasının işi acaba nedir diye düşünüyorum. Asker mi, polis mi öğretmen mi
işçi mi yoksa. Bence annesi de babası da işçidir. İşçi çocukları daha çok düşünür gibi geldi. İşlerin çok
olması, içinden çıkılamaması, yarına yapılacak çok işler olması insanı düşündürür ama bundan çocuğa
ne?

Çocuk geriye dönüş sahneleriyle kendini ve ailesini düşünüyor. Hasta yatalak bir kız kardeşi var. Onu
ve sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan annesi görünüyor perdede. Çocuk onları izliyor sürekli. Ara
sıra aşağıya avluya iniyor ve siyah tüylü yavru köpekle oynuyor. Köpek sevgiden anlıyor. Oysa baba
onu bir işi biraz ertelese veya azcık kusurlu yapsa hemen sövüp azarlıyor. Babalar sevgi dolu olmalı
diyor her an yanı başında onu bırakmayan hayalindeki küçük kız. Bu kız hasta kardeşine ne kadar da
benziyor. Onun ayağa kalkmış sağlam hali.. Ah kardeşi bir yürüse, konuşsa, kendi başına yemek yese
ve onunla oynasa. Böyle uzaklarda bir şeyler bulacak gibi dalıp gitmezdi gözleri.

Dışarda kar yağıyor. Üşüyor. Avuçlarına üflüyor ısıtmak için. Keşke yavru siyah köpek şimdi yanında
olsa.. ona sarılıp ısınırdı. O şimdi samanlıkta samanların önünde veya annesinin koynuna yatmış mışıl
mışıl uyuyordur. Gece olmadığı geliyor aklına. Sahi köpekler gündüz uykusuna yatar mı? Kardeşi daha
doğmadan annesi onu öğle uykusuna yatırırdı. Sadece onunla ilgilenir, onu severdi. Ya şimdi? Yalnız
onunla ilgileniyor. Babası bile eve gelince ilk kardeşinin yanına geliyor. Ona nasılsın diye soruyor. Bir
kez de kendisinin yanına gelse yüzünü asmadan. Oğlum dese, nasılsın dese..

Pencereden bakıyor. Evin önünden kendisi geçiyor. Omuzları düşük, yetişkin bir adam. Yağan karlara
tekme atarak yürüyor. Bu evden uzaklaşmak geçiyor içinden. Köydeki dayısının yanına gitse. Ne iyi
olurdu. Dayısının onunla yaşıt çocukları var. Onlarla kırda bayırda oynardı. Birden dayısının gülümser
yüzü geliyor gözlerinin önüne.. Dayısına gitmeli. Acaba dayısının köyü çok mu uzak.Annesinin yanına
geldiğini hissetmiyor. Annesi dokunuyor koluna. Oğlum pencere önünde uyuyup kalmışın diyor. Haydi
kalk, yolun uzun. Eşin çocuğun seni bekler.

Ne zaman evlendi çocuğu oldu. Uykusu açılıyor birden. Kardeşi öleli yıllar olmuş, babası ve annesi ne
kadar üzülseler de hayat devam ediyordu. Önce gösteremedikleri sevgiyi ona göstermişlerdi. Dışarıya
baktı.. Pencere önündeki kayısı çiçek açmıştı.. Sağol anne dedi annesinin boynuna sarılarak..

Film bitiyor mu uyanınca. Yoksa yolda veya evde mi devam ediyor. Filme gitmedim henüz..

22. 11. 2017 / Nazik Gülünay

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Pencere önünde bir çocuk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Pencere önünde bir çocuk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Pencere önünde bir çocuk yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
öcal
öcal, @ocal
18.2.2020 22:33:51
Bir çocuk aglar pencerede
Kaybolmuş tüm oyuncakları
Gülmez yüzü bir daha
Önüne verseniz dagları.

Anne anne diye aglar durur
İçinde firtınalar savrulur
Oyuncak bahane olur
Göz yaşları yagmur olur.

Yuregine saglık kalemin keskin olsun can
glenay
glenay, @glenay
23.11.2017 19:42:19
Bu sitede her şey karşılıklı oldu.
Yorum yazıyorsan yorum yazıyorlar.

Yazımı kaç kişi okudu merak ettim.
Birden yaz diye beni durdurmayan bir yazı.

Okuyan herkese teşekkürler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL