“Ankara Valiliği’nden LGBTT etkinliklerine süresiz yasak”
Bu başlığı okuduğum da gerekçelerini yani haksız gerekçelerini tahmin etmeme rağmen yine de detaylıca okuma gereği duydum. Okuduğum da yanılmadığımı gördüm.
Gerekçe olarak toplumsal duyarlılıklar, kamu güvenliği, genel sağlık ve ahlakın korunması gösterilmiş.
Sanıyorlar ki yasaklarla sınırsız güvenlik için de olacağız. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur düşüncesiyle vücut bütünlüğü sağlanmış olacak, her gün cinnet geçirenlerle iç içe yaşadığımız bir ortam da. Dejenere olan ahlak anlayışı yasakla beraber ani bir dönüşle terbiye edileceğini düşünüyorlar.
Bilmezle ya da bilirler de işlerine gelmez. Toplum da ki kötü koşullar olumsuzluklar yasaların işlerliğinin olmaması, eğitimsizlik ve daha pek çok faktörler sonucu ortaya çıkmakta olduğuna aldırmazlar. Hayatımız da ki ve toplumdaki olumsuzlukları yasaklarla çözmeye çalışırlar. Sistemler, devletler ve Hükümetler, kendi haklarını güvence altına almak için koruyucu yasalar, halkın haklarına yasaklar koyarlar.
LGBTT (Lezbiyen, gay, biseksüel, transseksüel veya travesti) kuruluşu, simge olarak kullandığı bayrak altı renkten oluşmaktadır. Onurun, umudun ve farklılığın sembolü gök kuşağı bayrağı Amerikalı eşcinsel aktivist Gilbert Baker tarafından 1978 yılın da sekiz renk olarak tasarlanmış. Daha sonra altı renge indirgenerek LGBTT’ lerin sembolü haline gelir.
Bayrakta bulunan her rengin bir anlamı ve değeri vardır. Canlı pembe seksi, kırmızı yaşamı, turuncu şifayı, sarı güneşi, yeşil doğayı, turkuaz sanatı, çivit mavisi uyumu, mor da ruhu temsil ediyor.
Hayatın her alanında nefreti değil yaşamı ve özgürlüğü savunacaklarını, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, etnisite ve sınıf kaynaklı bütün ayrımcılıklara karşı mücadele etmeyi amaç edinen bu kuruluşun; toplumun ahlakını bozacağını güvenliğini tehdit edeceğine kim inanır.
Simgesi gökkuşağı olan yaşamı anlatan, umdun renkleri olan bu kuruluşun etkinliklerine yasaklar kondu.
Şimdi bu yasaklar sonucu:
Her gün yaşanan onlarca tecavüz ve tacizler azalacak mı?
Her gün öldürülen kadınların sayısın da azalma olacak mı?
Alabildiğine çoğalan hırsızlık ve gasp vakaları son bulacak mı?
Sokaklar da yatıp kalkanlara sahip çıkılacak mı?
İşsizlik azalacak mı?
Ötekileştirilenler güven de olacak mı?
…….ve daha pek çok sorun yasaklarla çözülecek mi?
Tabi ki çözülmeyecek yıllarca yasaklı bir ülkede edinilen deneyimlerden biliyoruz.