[ kalin “ATATÜRK’TE BİRLEŞMEK” UMUDU
Dr. Sadık Özen

Bir önceki yazımda, Cumhuriyetimizin kurucusu Ölümsüz Atatürk’te ulusça birleşilmesi gereğini vurgulamıştım. Ben Büyük Atatürk’e, O’nun kurduğu Cumhuriyet’in temel ilkelerine, yaptığı devrimlere yürekten bağlı bir TC vatandaşıyım. Devletime ve kurumlarına yürekten bağlıyım ve saygı duyuyorum. Politikacı değilim. Düşündüklerim ve yazdıklarımın hiçbir siyasi amacı yoktur. Sadece, vatanımın selameti konusunda vicdani duygularımla hareket etmekte ve hür irademle sahip olduğum görüşlerimi dile getirmekteyim. Sağ veya sol diye nitelenen tüm görüşlerin, kökü içerde veya dışardaki tüm yıkıcı ideolojik akımların karşısındayım.

Bu nedenle yazdıklarımı hiç çekinmeden ve korkusuzca yazıyorum. Ülkemde ulusal birliğin gerçekleşmesi için çaba gösteriyorum. Bütün yurtsever insanların da benim gibi ön yargılardan uzak olmalarını istiyorum. Çünkü devletimizin ve ülkemizin, ancak bu takdirde, etrafımızı saran olumsuzluk çemberini parçalayarak dışına çıkabileceğine inanıyorum. Tıpkı Kore’de, Kunuri Savaşı’nda kahraman askerlerimizin içine düşürüldükleri tuzaktan kendilerini kurtardıkları gibi.

Bir süredir, Atatürk düşmanlığını sona erdirecek olumlu gelişmeler görülüyor. Son Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ve 10 Kasım törenlerine halkımızın büyük ölçüde katılımı milli birliğin sağlanması açısından ümit vericidir. Bu yere gelinmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın payları büyüktür. Son yaptığı konuşmalar takdire şayandır. Ancak bu tutumlarının daha da ileriye götürülerek sürdürülmesi gerekiyor.

Keşke Cumhurbaşkanımız bir siyasi partinin lideri olmasalardı. Zira, Büyük Atatürk tarafından kurulan CHP hakkında ileri sürdükleri hususlar, gün gelir kendileri için de söz konusu olabilir. Evet Atatürk’e bağlılık ve gösterilen sevgi hiç kimselerin tekelinde olamaz. Ne var ki; Büyük Atatürk cumhuriyeti kurduktan sonra, kurduğu devletin çağın gereksinimlerine yanıt verebilmesi için demokratik yaşam tarzını seçmiş ve bunun gerçekleşmesi açısından ülkede siyasal partiler kurulmasını gerekli görmüştür. Bu gereksinimle kurulan partinin, kurucusuna bağlılığı doğal karşılanmalıdır. Aynı şeyler sadece CHP için söz konusu olmayıp ülkedeki bütün siyasi kuruluşlar için de geçerlidir. Ancak, bugünün koşullarında Cumhurbaşkanlığı müessesesi tüm vatandaşlara eşit mesafede olmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın yukarda sözü edilen konuşmalarındaki söylemleri keşke siyasi konular içermemiş olsaydı. Çünkü o takdirde ulusal birliğin oluşmasında daha etkin olabilirdi. Dilerim bundan böyle bu durum dikkate alınmış olur. Aynı şekilde; Atatürk hakkında yapılan olumlu düşünce ve söylemler, O’nun en yakın silah ve çalışma arkadaşlarını da içine almalıdır. Bu konuda, Sayın Cumhurbaşkanımızın toplumun bütün katmanlarına örnek olmaları son derecede önemlidir. Çünkü Cumhuriyet’in kuruluşunda onların da payları vardır ve vatanımıza sadakatle hizmet etmişlerdir.

Ancak, konu sadece Cumhurbaşkanımızın atacağı olumlu adımlarla çözüme ulaştırılamaz. Aynı hassasiyet toplumun bütün kesimlerince gösterilmelidir. Sosyal medyada, gerçekleşen olumlu gelişmelerin sorumsuzca eleştirilmeleri son derecede yanlış olmaktadır. Sürekli olarak, dün ile bugünlerin kıyaslanarak olumsuz yorumlar yapılması yanlıştır. Ülke sorunları; düne bakılarak ve düne bağlı kalınarak değil, dünden ders alınarak, geleceğe yönelik ileri görüş, hizmet ve çabalarla çözüme kavuşturulabilir.

Zaman zaman, insanların yanılgıya düşmeleri doğal kabul edilmelidir. Bunun gibi; aldanmaları kadar, gerçekleri görmeleri ve yanılgıdan dönmeleri de doğal kabul edilmelidir. Üstelik bunu yapabilmek bir erdemdir. Bu nedenle, bu tür durumlarla karşılaşıldığında olumsuz beyanlar yerine yapıcı söylemlerde bulunulmasının daha doğru olacağını düşünüyorum.

Değerli vatandaşlarım, sizlere, gelişen olaylara; Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli ve Aşık Veysel gibi bakmanızı ve onlar gibi değerlendirmenizi öneriyorum.

Atatürk’te Birleşmek ve bunun gerçekleştiğini görmek en büyük temennimdir. Gerçekleşmesi umuduyla hepinize en derin saygılarımı sunuyor ve bu konuda olumlu katkılarınızı bekliyorum.

Ve de “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyorum. Nice güzel günlere…

12 Kasım 2017 / Antalya

]