ÇAY SUNUMU

Ben bir Aslan Burcu bayanıyım. . .

Aslan burçları misafiri çok severmiş. Belki doğrudur evimden misafir eksik olmasını istemem.
Ancak; gel gelelim şu çay sunumu işine sıra geldiğine, işte o zaman işler değişir. Ne yalan söyleyeyim az önce misafiri çok seven kimliğim koşarak bir yerlere saklanmış gibidir adeta.



Oysa, çayın en güzelinin alıp, nasıl yapıldığını araştırıp öğrenir, çayı yaparım.
Mesela bir yerde okumuştum, “iyi bir çay içmek istiyorsak demledikten tam 12 dk. Sonra çayın olmasını beklemek gerekiyormuş. Buna hep sadık kalmışımdır. 15 dk. Sonra çay tam olmuş demekmiş. 20 dk. Sonra ise çay artık bayatlamaya başlarmış.” O yüzden de çayın üstündeki demlik küçük yapılırmış. Yani çay içmek isteyenler yeniden çay demlesinler demek anlamına geliyormuş.

Neden peki demişimdir yıllardır çay sunumuna gelince kendim ile çay tepsisi aramdaki bu savaş?

Sonra yine bir sunum anında misafirime "Şeker alır mısınız?" diye sorarken sadece benim duyabileceğim ince bir ses geldi kulaklarıma. Anneannemin sesiydi bu. Yıllar öncesi kaybettiğimiz anneannemin sesi.

Çok iyi hatırlarım; benim Mayko Ninem şöyle derdi.

-Elinizde çay veya kahve tepsisi ile misafirinizin önünde eğilmeyin. Bu ayıptır. Tepsiyi sehpaya ya da masaya bırakın. Misafirin bardağını veya fincanını kendisine uzatın. Sadece şeker alır mısınız diye sorun. Böylece hem kimsenin önünde eğilmemiş olursunuz, hem de ona verdiğiniz değeri göstermiş olursunuz.

Yapıyor muyuz?
Sanmıyorum. Yapsaydık desenli tepsi alma merakı peşinden koşmazdık. Sonra şöyle eklerdi.

-Bakın çocuklar; birinci çay gelen misafire sevgiden, ikinci çay ise saygıdan ikram edilir.

Sorardık ya üçüncü çay? Diye.

-O ikram edilmez, kendisi içmek isterse sorar.

-Bir çay daha alabilir miyim? Diye.

Şimdi anlıyorum ki, benim elimde tepsi ile çay sunmayı sevmemem sadece Aslan Burcu bayanı olmam değil, beynimin köşesinde taht kurmuş Mayko Ninemim sözleriymiş.

Şeker alır mısınız?

Davi@