Şair Yahya Kemal,bir yazısında şöyle der:’Bizim Türkçü olmamıza ihtiyaç yok, önce Türk olmalıyız.’ Türkiye’de Türk olmak. Türk’ün Türk olması nasıl olacaktır?

Çok sesliliğin hakim olduğu dünyamızda,kişi ve toplumlar çok yönlü bilgi bombardımanı altındadır. Görüntülü ve sesli medya dünyası, yazılı ve sözlü basın yayın dünyası beyin yıkayan yayınlarına devam etmektedir.

Günümüz dünyasında, insan ve toplumlardaki kirliliğe paralel, bölücü, bencil, bağnaz görüş ve düşünceler gittikçe yaygınlık kazanmaktadır.

Türkiye’de ’Ne mutlu Türküm diyene’ sözünden rahatsız olan aydınlar!’, Türk adından gocunan ve korkan yerli yabancı siyasilerin ortaya koydukları bu tavır, bu konular üzerinden bir değerlendirme yapmamızı gerektirmektedir.

Bugün bizler, bilim, dil, tarih, kültür ve sanatla asli kimliğimizi yeniden öğrenmek, benlik ve kimliğimizle birlikte, ülkemize sahip çıkmak zorundayız.

’Muasır medeniyeti yakalamak’, çağdaş olmak, demokrasi ve insan hakları konusunda üzerimize düşen görevi yapabilmemiz için uyuduğumuz derin uykudan uyanıp ayağa kalkmalıyız. Milli şairimiz Mehmet Akif şiirinde Türk’ün uyanmasına şöyle seslenmektadir:

Bir baksana, yer uyanık, gök uyanıktır,
Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır.

Türk’ün uyanışı nasıl olacaktır? sorusuna vereceğimiz cevap:Bilim, akıl ve sağduyu içinde Türk’ün yeniden Türk olmasıdır. Bu uyanış teknoloji, ekonomi, edebiyat ve sanatla olacaktır. Çağın mantığı, asırların tecrübesi ile olacaktır. İşte, Mithat Cemal Kuntay’ın ’Uyumak Yok’ adlı şiirinde dediği gibi:

Dünya uyanıkken, uyuyan gözdeki perde
Korkunç oluyor üç denizin aktığı yerde
Yükselde ışıklar uçuşan memleketinden
Sök at o siyah uykuyu ruhundan, etinden
Artık güpegündüz uyuyan hastaya hak yok
Yurdun, güneşin doğduğu yerde, uyumak yok