Duyuyorsunuz, görüyorsunuz değil mi?

Yaşadığımız dönem nasılsa,
bizden önceki nesillerin döneminde de hergün 10’larca, 100’lerce Müslüman katlediliyor, öldürülüyor, sürgün ediliyor, ocakları söndürülüyordu..

Ve görüyorsunuz değil mi?
Müslümanlar öldürmüyor, ölüyorlar..

Müslümanların yaşadıkları beldeler, şehirler, ülkeler kan, kaos, ırkçılık, mezhepçilik, yokluk, sefalet içinde inim inim inletiliyor.
Yeryüzü cennetini cehenneme çevirenler bila istisnasız müslüman olmayanlardır, silah, bomba ve kimyasal öldürücü bütün meteryallar Müslüman olmayanların tekelinde ve üretiminde, hayatını öldürmeye endekslemiş, öldürmekten nemalanan, haydutluktan dörtköşe olanların alayı Müslüman olmayanlardır..
Ve öldürdükçe şirinleşen, katlettikçe sıvazlanan, parçaladıkça karizmaya sokulan yine müslüman olmayanlar..

İslam ümmeti’ne sokulan nifaklar, ekilen acı tohumlar yeşerdikçe Müslümanlara ölüm, yıkım, kayıp olarak geri dönüyor..

Dünya haritasını masaya yatırın, ülkelere bakın İslam adına nerede ne varsa mutlaka saldırı altında, nerede hangi coğrafyada Müslüman varsa orada kan, gözyaşı, kıyım, katliam, asimilasyon, yasaklar ve yokluklar...

Müslüman olmayanlar Müslüman olanlara hayasızca zulmediyorlar..
Müslüman olmayanlar Müslüman olanların haklarını firavunca gasp ediyorlar..
Müslüman olmayanlar Müslüman olanları yurtlarında, ocaklarında rahat bırakmıyorlar..

Hadis-i Şerif’de ’İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip mü’minlere!"

Müslüman olmayanlar cehenneme, Müslüman olanlar cennete talipler..
Müslüman olmayanlar ebedi mutsuzluğa, Müslüman olanlar ebedi mutluluğa talipler..

Dedik ya, Dünyanın huzurunu Müslüman olmayanlar bozuyor..
Müslüman olmayanlar vuruyor, Müslüman olanlar ölüyor..

Müslümanım diyen herkes bu gerçeği görme mecburiyetindedir, Müslüman olmayanlara karşı en hafif tabirle buğz etmeyenlerin Müslümanlık iddiası kuru cahillik yada münafıklıktan öte değildir..

Bakınız yeni dünya düzeni dedikleri dünyanın haline, adaletten, demokrasiden, eşitlikten, insan haklarından, barıştan, özgürlükten bahsedenlerin riyakarlıklarını, yalancılıklarını görmek için ne gerekiyorsa kuşanın lütfen..
Göremediğimiz en ince ayrıntı, Müslümanlara kurşun olarak geri dönüyor...

Yani artık gür bir sada ile Müslüman olmayanların yeryüzündeki yaktıkları cehennem ateşini görmeliyiz, duymalıyız, okumalıyız, algılamalıyız...şek ve şüpheye kapılmadan onların cicili görüntülerine, beyanlarına, mesajlarına aldanmadan nerede durduğumuzu bilmeli, tarafımızın mazlumdan, insanlıktan, gerçek manada Hakk’tan yana olduğumuzu her zemin ve mekanda haykırmalıyız..

Dua ile..