Devrimci sanat, bir beyne hayatı kavramanın imkanlarını getirir. Yaratıcı oluşuyla insan beyninin ufkunu genişletir.

Devrimci sanatın kaynaklarından beslenmeyen bir militanın namuslu olmasından başka bir zenginliği yoktur. Mekanik, ezberci, başarısız kalacaktır.

Sekter bir beynin kalıpları yaşantı içinde kırılmaya tutsaktır.

’’Sanata vaktimiz yok’’ diyen, ya da devrimci sanatın , devrimci kültürdeki önemini yadsıyan kişi, bu bağnaz düşüncesiyle, devrimcilik adına devrimci mücadeleye zararlı olacaktır.

Devrimci militan kültür sürecinden geçmelidir. Çünkü kitleleri devrimci anlayışla etkileyecek olan devrimci militandır. İşte devrimci sanatın önemli bir özelliği çıkıyor ortaya:Kaynaklarından devrimci militanı beslemek.

Devrimci sanat insanlığın getirdiği kültür zenginliklerinin doruğunda, onlardan yararlanarak gelişmektedir. Devrimci mücadeleler zafere ulaştığında insanlığın kültür birikimi en büyük değeri ve en doğru yorumu kazanacaktır. Devrimci militan böyle bir dönemin eşiğindeki neferdir.

Devrimci sanat devrimci mücadeleden beslenen, devrimci mücadeleyi besleyen sanattır.

Devrimci sanatın bağımlı olduğu şey hayatın kendisidir.Devrimci sanat mücadelesinin alanı genişledikçe devrimci sanat sloganı bir sanat olayı olarak görülmekten kurtulup, devrimci mücadelenin bir unsuru olarak gerçek anlamını kazanacaktır.