İkisi de yana yana durur bu ağaçlar,
Biri dimdik havaya diğeri yere bakar,
İkisinde de yeşil dökülmemiş saçlar,
Bu iki ağaca da akan dere iyi bakar...

Biri gururdan burnu bir karış havada,
Benden daha dik ağaç yok der burada,
Boynu bükük söğüt söz ister bu arada,
Büyüklenmene baksana yansıyan suda...

Bu kadar gurur ve büyüklenmen neden,
Hoşgörülü ol demişti kurtlanmış deden,
Gün gelir sende de kalmaz sağlam beden,
Hepimiz su içip büyüyoruz aynı dereden...
…
İlkokula gittiğim yıllarda duymuştum sizinle ilgili o sözü:

-Kavak gibi dik gururlu olacağına söğüt gibi mütevazi ol,sözünü.

Ama ne anlama geldiğini bir türlü çıkaramamış; düşünüp durmuştum.

O zamanlar bu sözün ne anlama geldiğini bilmediğimden yaz mevsimi köyümüzün güney tarafında akan dereye balık tutmaya ve gölde yıkanmaya gider dere kenarında yemyeşil olan söğüt ve kavak ağacına bakar bunlardan anlam çıkarmaya çalışırdım.

-İlkokul çocuğusun nereden bileceksin ki mütevazi ve gururlu olmayı.
-Bilemezsin tabi.

Yaşayacak ve göreceksin ki bu iki kelimeyi o zaman bilecek söğüt ve kavak ağacı için söylenmiş bu söze hak vereceksin.

İnsanoğlu doğaya,çevresine baktığı zaman kendindeki bir çok özellik burada yer almaktadır.Çevredeki bu canlılardan ve özelliklerinden hiçbir zaman zarar gelmez ama her türlü kıskançlık kötülük insanoğlundan gelir... Ne zarar gelirse yeri geldiğinde vezir yeri geldiğinde de rezil olan insanoğlundan gelir.Vezir olmak da rezil olmak da senin elinde.Maalesef şeytana uyduğundan çoğu zaman da rezil olmaktadır.
…
Söğüt gibi mütevazi olmak varken kavak gibi niye gururlu olacaksın. İkisi de genelde dere kenarında yetişen susuz olmayan iki örnek ağaçtır bizlere.

Size de sorsam hangisini seçersiniz diye… Siz düşünürken ve karar vermeden ilkokul yıllarında bilmediğim bu iki kelimenin anlamını vereyim ondan sonra kararınızı verin.

Gurur: kendini beğenme, büyüklenme, çalım, övünme…

Mütevazi: alçak gönüllü gösterişsiz, kalender, sade, yalın, kibirsiz, kendi halinde… kendi yeteneklerinin farkında olan fakat bunları reklam etmeyen ve aslı "mutavazı" olan durum.
...
Kavak ağacının dibine altına geldiğinizde size elini uzatmaz hoş geldin bile demez size şöyle yüksekten bakar.Kim gelmiş kim gitmiş umurunda bile olmaz.Gel buyur gölgemde otur misafir severliğinde dahi bulunmaz sanki yüzünüze kapıyı kapatır.

Ama söğüt ağacının yanına geldiğinizde sizi şöyle kolları ile kucaklar hoş geldin der en güzel yerden size yer gösterir.Hal hatır sorar güler yüz gösterir soğuk sudan ikram eder.Rüzgarın esmesi ile elleriyle yüzünüzü okşar...Her türlü hürmeti, saygıyı ve sevgiyi sizlere gösterir...
...
Gördüğünüz okuduğunuz gibi bu iki anlam bu iki ağaca ne güzel de yakışmış. Gurur kavak ağacı için mütevazi de söğüt ağacı için biçilmiş iki kaftan.Giydirdiğiniz zaman gurur kavak ağacına mütevazi de söğüt ağacına ne güzel yakışır.Üzerine ne dar ne de geniş gelir üzerlerine tam oturur.
...
Şimdi daha iyi biliyorum sizin gurur kaftanını istemeyeceğinizi... Size mütevazi kaftanının yakıştığını yakışacağını çok iyi biliyorum.Doğrusu da bu değil mi?Alçak gönüllü, gösterişsiz, sade,yalın,kibirsiz,kendi halinde olmaktan daha güzel özellik daha güzel elbise olur mu?

Söğüt ağacı ne kadar da ipekli kumaştan işlemeli elbise istemem dese de en güzel ipek elbise kendisine yakışır. Çünkü gösterdiği hoşgörüden dolayı bu elbisenin daha güzeline bile layıktır...

06.08.2017
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar