2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
694
Okunma
Bugünlerde defterimle de barışık değilim. Nedense aksattım onunla diyaloglarımı. Elim kaleme gitmiyor.( Daha doğrusu klavyeye) Tek aşkım defterim, tek tesellim güncem derken onları da unutur oldum. Unutmak! Unutmak olmasaydı bunca yaraya, sıkıntıya, acılara katlanılır mıydı? Neler unutmuyor ki insan! Kırk yıllık ilk aşkımla, sevgilimle sürpriz bir şekilde karşılaşmış olsam seni çoktan unuttum derim. Gerçekten unutmak insanı rahatlatıyor. Bazen karşıya bakarken neyi gördüğünü bile anımsayamıyorsun. Kendine geldiğinde ise unuttuğunu sanıyorsun.
Çadırın ipini yandaki ağacın dalına bağlıyorum. Sağlıkocağında muayeneye gelen hasta kadın çığlığı atıyor:
“ O ağacın dalını boğma hakkını sana kim verdi? Çöz bakalım! ”
“ Eyvah unuttum! “
“ Neyi unuttun pazarcı? “
“Aklımı! “
“ Tımarhanaye git! “
Sıcaklar bastırdı. Millet, gölge arıyor. Herkes, klimalı AVM.lerde. Öyle yılmışım ki pazarlardan. Daha doğrusu insanlarla uğraşmaktan. İnsanlar, pazarcıları yolunacak kaz gibi görmeye devam ettikçe kendimi unuttum. Ben kimim? Eskiden böyle değildim, bana neler oldu? Pazar günü tatil günüm. AVM. lere gidip klimaların altında kendimi unutup, gözlerimi kapatıp boş hayallere dalıyorum.
Unutmak sığınacak liman gibi. Gir limana, fırtınalardan kendini koru ve kendinle ol, kimseleri kabul etme.
Kim ne yaparsa yapsın, sen kendi dalgana bak!
Unutmak güzel bir liman be!
Güncemden: 27.07.2017 saat: 23:55