SEVGİLİ ARKADAŞIM

sormak gerekir aşk’ı ölü bedenlerin ruhunda aşk ki bir bedeni düğün dernek yaptığı gibi bir bedeni cenaze evine de çevirebilecek potansiyele sahip olduğunu az-buçuk her insan biraz tatmıştır.

ve aşk öyle birşey ki başı mutluluk sonu hüzün susarsan platonik konuşursan insanı sefil edecek cinsten ateş böceği misali yana yana, yokluğuna ferman keser gibi ağlar da gözünde yaş akmaz..

bazen bazı aşklar doğar bu dünya dediğimiz mekanda öyle saf öyle temiz ki ulaşılmaz hani necip fazılın dediği gibi iki muhteşem insan asla kavuşmazlar.

ilkinde kız kabul etmez ikincisinde erkek kabul etmez bu aşkı en mantıklı şekilde anlatılabilir bazen de öyle aşklar oluşur ki hani şairin biri der :
sevmek rezilce bir duygudur.dedirtir insana ama her türlüsü adı aşk olur. hatta aşk diye kara deftere yazılır yaşanır ve biter geriye hüzün kalır

bazen tereddüt yaşarım acaba aşk var mı yani nasıl olması gerekir bazen zarifoğlu^nun şu sözü aklıma gelir:
çıplak bedene kavuşan aşk sandı acaba böyle mi bu zamanın aşkları. başka bir yerde ise bu sözünü ispatlar nitelikte bir sözü var: aşk artık insan kalbine sığmıyor gerçekten de sığmıyor çünkü biz orayı başka başka şeylerle doldurmuşuz çoktan.

Arkadaş soruyorsun benim aşk anlayışım nasıldır senin ki çoğunlukla platonik çoğunlukla hüzünlü...

sen başkasına kaçarsın başkası sana
senin aklın bir köşede
ruhun bir köşede
bedenin bir köşede
seni bir mıknatıs gibi toplayacak birisinin peşinde koşarken gittikçe parçalandığının farkında değilsin dur dinle ve W.M.Punshon o muhteşem sözünü hatırla
ENES AK