4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2275
Okunma

Bir gün nasırlı kaba tozlu topraklı bir el ile nasırsız narin ve bakımlı bir el yan yana gelirler. Narin olan el kaba olan ele kibirli kibirli bakar ve; “Kuzum neden bu kadar kalın derili ve nasırlısın, üstelik her tarafında çatlaklar, toz toprak var yıkanmak hiçte zor olmasa gerek.”
Alaycı bir gülümsemeyle devam eder; “Oysa birde bana bak, bende senin gibi bir elim, lakin ne üzerimde toz toprak ne de nasır var, üstelik senin kalın derili ve kabada değilim.”
Kaba ve nasırlı el karşısında ki narin ve güzel eli iyice dinledikten sonra;
“Eğer ki şu koca dünyada ki en ağır, en kaba, tozlu, topraklı işleri yapmasaydım, bende senin gibi narin ve güzel olurdum. Lakin o zaman da yerlerimiz değişirdi. Ben sen olurdum sen ise ben. Bu ağır işleri mutlaka birileri yapmak zorunda, anlayacağın sen ve senin gibilerin narin ve güzel olmasının bir tek sebebi var o da ben ve benim gibi zor işleri yapan nasırlı ve kaba eller.