Muhammed Assani ülkesine ilk defa Türkleri davet ettiğinde tarihler 1852 yılını gösteriyordu...
Payitahtta 1.Abdülmecid vardı...

1871 de Sultan Abdülaziz devrinde kesin olarak bölge Basra Vilayeti,Lahsa Sancağının kazası oldu
...

Sani sülalesinden gelenler ’BÜYÜK DEVLETİN’ hep kaymakamı oldular....
Yörenin ünlü inci ve mercanlarını o tarihten sonra hiçbir korsan yağmalayamadı..

Ta ki 1915 YILINDA İngiltere nin hakimiyetine geçene kadar...
İncik boncuk demeden sömürmeye alışmış bu aç gözlü ulus,1940 yılından sonra bölgede zengin petrol ve doğalgaz yatakları bulunması ile semirdikçe semirdi...

1971 de ülke bağısızlığını kazandı...
İlk tanıyan ülkelerden biri de Türkiye Cumhuriyeti oldu...

Al Sani ailesi tarihe dayanan dostluklarını her alanda gösterdi...
Hele ikibinli yıllardan sonra bu birliktelik pik yaptı...
Bu küçük,fakat oldukça zengin ülkenin Türkiye de ki yatırımları
yirmi milyar doları aştı...

Hele Türkiye bankalarındaki bulunan sıcak para hacmi her türlü ekonomik krizi ve yatırımı finansa edecek noktaya gelince,Tel Aviviv in dikkatinden kaçmadı...
Fısıldayıverdi Yeni Başkanın Damadının kulağına..
Sonra Kutsal Küre önünde icra edilen Kılıç Dansı...
Yalnızlığa itilen Katar.....Uygulanan Ambargo....

Türkiye Cumhuriyeti Devleti on yıldır İMF yi ekonomisinden çıkardı.
Batının kıskandığı atılımlar yapıyor...

Köprüler..
Hava Limanları...
Sosyal Hayattaki Rahatlama...
Milli Savunma Yatırımları...
Uluslararası yardımlar...

Acaba sizce bunların büyük bölümünü nereden finanse ediyordur dersiniz Türkiye.....?

Batı Petrodolarları sadece kendisi kullanmak istiyor....Hiçbir ulusa el sürdürmüyor...
Onların resmi bankacılık kanalıyla transferi asla mümkün gözükmüyor...İnanmayacaksınız ama bu paraların seyrini izleyen ABD de resmi kuruluşlar var....
Belki bavullarla bu mümkün olabiliyor...
Hani Türkiye Ekonomisinin son on yılını takip edenler zaman zaman duyarlar ya kaynağı belirsiz beş milyar dolar diye ,on milyar dolar işte o paralar....

Uluslararası İstanbul Dünya Finans Merkezi...
Bu kavramı çok sık duyacağız bundan sonra....

Dünya siyasetinde yeni bir satranç başladı....
Türkler,yüzyıllar önce Katara bu ülke insanının malını ve onurunu korumak üzere bir ’Türk Kalesi’ yaptırmıştı...
O beyaz kaleyi,siyah kalesi ve pionları ile tehdit ediyor kibirli düşman...
Biz de Veziri ileri sürdük...
Bakalım kim mat olacak bu oyunda....
İnşaallah.....
Yaşarsak göreceğiz...