Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
aysegulguncan
aysegulguncan

Frekansı Bozuk Sesler

Yorum

Frekansı Bozuk Sesler

4

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1808

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.5.2017 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Frekansı Bozuk Sesler

Frekansı Bozuk Sesler

‘Hayır, burada her şeye bu kadar basit bir gözle bakan insanların arasında yaşamak bana güç gelecek. Bunlar için ölüm, hayat, günün her hadisesi, saadetler ve felaketler o kadar tabii şeylerdi ki… Hâlbuki ben masalı olan bir kadındım.’

Ölüyorum. Yaşasın diye tüm sevdiklerim, ağır kanamalı bir hasta gibi usul usul, üşüye üşüye, içime ağlaya ağlaya ölüyorum. Halüsinasyonlar, deprem sonraları, ağır bilinç yitimleri ve sen… Ah her şeyin ötesinde, içinde ve bir o kadar da dışında sen. Ölüyorum sevgilim, ölümü bir ahunun nehre diktiği gözlerinin yansısında suda görerek. Ölüyorum sevgilim, beynimi göçebe bilinç akışlarının himayesine emanet ederek. Ölüyorum sevgilim, kendi yarattığım masalda, ikimize yazdığım o mutlu sonun düşüyle ağır aksak gülümseyerek. Ölüyorum sevgilim, beni büyüsüne karamayan şu senfonik hayatın tüm notalarına okkalı bir es’siktir çekerek.

‘Koy başını omzuma, ağla sevgilim’ dedin. Ağladım. Sanal damlalarla ıslattım boynunun kıvrımlarını. Sonra gökyüzü ağladı, nehirler ağladı, gün batımları ağladı. Tarihin ve talihin affetmeyeceği kadınlardan oldum. Rotası gözyaşı, menzili pişmanlık olan bu aşkın cehenneminde, tek yardım ve yatakçım senken sevgilim, söyle ben senden nasıl vazgeçeyim? ‘ Koy başını göğsüme ve uyu sevgilim’ dedin. Tüm kirlenmiş çarşafların, kirlenmiş hayatların ve geç kalınmış kirli umutların çok ötesinde ikimize ait bir masal yazdım, dinle sevgilim:

Bir varmış, hiç yokmuş.
Zaman seni ben geçiyor, bana hiç varmış. Soğuk bir Balıkesir gecesi peri tozuna bulanmış bir tılsıma hapsolmuşuz. Devalüasyon ve enflasyonun, kadın cinayetlerinin, terörün, küresel ısınmanın, yaklaşmakta olan üçüncü dünya savaşının ve tüm kutsal emirlerin çok ötesinde, tılsımın içinde Turgut Uyar okumuşuz yüzbinlerce yıl. ‘Göğe bakmışız… Üvercinka içmişiz dize dize. Çünkü biz Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvayın son iki yolcusu olmuşuz hep.

‘Ruhum,
İlhan Berk köprüden geçiyor duyuyor musun?
Bir serçe yavaş yavaş uçuyor
Bir balık başını suyun yüzüne çıkarmış bakıyor
Düştü düşecek dalından bir yaprak.’

Ölüyorum yaşasın diye sokak çalgıcıları, ev hanımları, keyif budalaları ve kendilerini sahte bir maskeye hapsetmiş, benliklerini kandırmaktan mutluluk duyan zavallı insan soyu. Ölüyorum sevgilim, yaşasın diye Ankara’nın bürokrasisi ve İstanbul’un trafiği. Ben masalı olan bir kadındım, masalımdan ötelendiğimde ve sırtıma yediğim her an realizm denen hançerin sivri zehrini, zihnim bulanıklaşıyor, ellerim intihar ediyor ve yüz görümlüğü acılarım yapışıyor boğazıma. Ölüyorum sevgilim, düşündükçe x bir nefeste sönüverecek bir çiçekken, Ayşe’ye biçtiğin değersiz otun Latince bilimsel ismini.


‘Ruhun bana ait, ben sana aitim, sana tutkuyla bağlıyım’ dedin. ‘Anlamsız hayatımın tek anlam dolu içeriği, ati’min fecri, ömrümün gülen yüzüsün’ dedin. Ahlakın, vicdanın ve medeni kanunun bize emrettiği tüm yasakların ötesinde ben ikimiz için mutlu bir masal daha çizdim. Gör sevgilim:

Sıcak bir İstanbul gecesi… Alnımda saçın, elimde dudağın, içimde bu lanet dünyaya gelmeyi şiddetle reddeden milyarlarca çocukların. Edip Cansever okumuşuz ‘ Daha bir sürü şey şuramızda darmadağınık’, ‘ var mıydık, belki biraz.’ Günahlardan günah beğenmişiz, yudum yudum içmişiz yasak olan her şeyin zehrini. Bir varmış, meğer hiç olmamış sevgilim. Ama masal ya bu, bir zaman makinesiyle hiçbir imzanın atılmadığı yegâne mevsimlere yollamışlar bizi, masal bu ya, bir uzay boşluğuna ışınlamış bizi güzel kalpli bir peri. Masal bu ya, sen beni öpüp uyandırmışsın, saçlarımdan kulelere tırmanmışsın, beni tüm ülkenin kadınlarının içinde teki kayıp ayakkabımdan tanımışsın.

Ölüyorum sevgilim;
‘Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç, bilemem
intihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte
cezayir menekşelerini seçip satın alışından olabilir mi ablamın’

Ben hep tedirgin bir ruh oldum. Bakmayı değil, görmeyi bilenlerin lanetini yaşadım. Ben hep küçük bir kız çocuğu oldum, şekerrenk sevdanın büyüsüyle aldandım. Ben hep Shakespeare’in başkarakterine yazdığı acıklı sona mahkûm oldum. Ölümlerden ölüm beğenmeye doyamadım. Şimdi ölüyorum sevgilim ölümü kendi çektiğim fünyenin akıbetinden bilerek. Ölüyorum, edebiyatın ve tüm edebi yatışların şehvetiyle ruhunu ruhuma zerk ederek. Ölüyorum, yirmi birinci yüzyıl modern sancısının, nasıl da giyotinden, elektrikli sandalyeden ya da yağlı urgandan daha fazla acı verdiğini hayretle görerek. Ölüyorum sevgilim, içinde adımızın asla ve kat’i yan yana yazılmayacağı tüm hayat enstantanelerine pes’siktir çekerek.

‘Eskiden çok eskiden bu dünya daha bir güzelmiş mesela
Bu bulutlar bu gökyüzü uzanınca dokunacağımız bir yerdeymiş
Şimdi şiirdeymiş bunlar
Her şey bu hesap ruhum.’

Ve İlhan Berk bir kez daha ölecek.

Sense nekrofili benliğimin arzuladığı tek cesettin.
Allah kahretsin.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Frekansı bozuk sesler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Frekansı bozuk sesler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Frekansı Bozuk Sesler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
MEDAMED Selçuk KORKMAZ, @medamed-selcuk-korkmaz
27.1.2018 16:14:11
Bakmayı değil, görmeyi bilenlerin lanetini yaşadım
O zaman sevme !
Kendine bu zulmü etme !
Arzular başka bir tende dilde kahır
Yok o zaman sevme !
Bir varmış, hiç yokmuş.Bu böyle değil
Biz varmışız biz yokmuşuz varlık ve yokluk arasında bocalayıp durmuşuz
Yok yok sen sevme etme kendine bu zulmü
Ölmezsin sevmez isen sen ölmeyi sevmişsin inadına seveceksin.

Bu güzel yazıya küçük bir buklem olsun istedim

Kaleminize saglık
maziperest
maziperest, @maziperest
27.1.2018 15:28:41
sırf sizi tanıdığımdan geldim buralara.
yaklaşık iki ay önce keşfettim, iyi ki de keşfettim.
tüm yazılarınızı ayrı bir heyecanla okudum, ağladım bazılarında.
muhteşem bir kalem..
herkesin tanıması lazım
Gule
Gule, @gule
13.5.2017 16:10:40
hoş geldin ayşegül...
seni burda görmek güzel...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
13.5.2017 12:34:28
Görmeyi bilenlerin ruhu her zaman kanar.. eski arkadaşlarımı görmekten mutlu oluyorum.
Selamlar..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL