2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
747
Okunma

.
anladım ki “sevmek” merak edildiğini bilmekmiş..
hiç bir hususta beyanda bulunmamakta “usta” birine
olur ki merak eder diye
“bu gün pikniğe gidilecekmiş”
demiş bulundum.
kendisi de boş bulunup “ne zaman dönersiniz” deyince
“nerden dedim” diye bin pişmanlıklar yaşadım
hiç kimseye böyle bir söz vermediğim halde yandım
bin bahane aradım gitmemeye, yeminle
durduk yerde kendi kendime mahkum oldum
geri dönmek ne zor, ne müşkülmüş meğer..
ne piknikten, ne yola çıkmaktan dönebilmek, ne de geri eve
dualar etti durdu diye, içim acıdı sevdiğime..
dönerken bile içimdeki sevinç dünyaya değer
sahi ben bu pikniği nerden niye uydurdum..
gittim demek için gitmiş oldum, bir saat ileriye
ne mümkün, üşüdük diyorum güneş açıyor
“şu yok”, “bu yok” diyorum her şey bulunuyor
İlla bir bahane uydurup dönmek vardı geriye
tarifsiz sevincimi gizliyorum “uykum var” diyorum..
aynı şehirde olmak, aynı havayı solumakmış dünya
özlemek tamam da; vuslat, ah bu vuslat ne güzel kısmet
onyedisinde olmak ömür boyu, en büyük nimet
bir de sevdiğin seni gördüğüne seviniyorsa
o gülümsediğinde şükrümde bereket yaşıyorum..
diyemedim ama onu çok…
göremedim ama …
yanına gelemedim ama…
olsun ben onu çoook
(çokk seviyorumm)
.