1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
431
Okunma
VERTİGO-2 Veya ŞEKER
Aradan yaklaşık olarak bir hafta geçti. Benim tanıdığım birçok kişi bu hastalığa yakalanmış. Zaman içinde bu hastalığa karşılama ve direnme yollarını öğrenmişler. Ben de onların anlattıklarını can kulağı ile dinleyerek vücudumu ve özellikle beynimi hazırlarken, Doktorumdan esaslı bir darbe yedim.
Geçen hafta ortasında kontrole gittim. Tam çıkarken, ‘’ Tuğrul Bey biraz konuşalım’’ dedi. Olur, konuşalım dedim. ‘’ Tam teşhis koyamadım Pazartesi günü sana daha net bir cevap vereceğim.’’ Dedi. Neden şüpheleniyorsunuz doktor hanım diye sordum.
‘’Vertigo olmayabilirsiniz’’ Şimdi iyice afalladım. Vertigo değilse aynı olumsuz hareketleri hangi hastalık gösterebilirdi? Açıkça moralim alt üst olmuştu. Ben kendimi neye hazırlarken şimdi karşıma ne çıkacaktı?
Pazartesi günü hastaneye giderken açıkçası korkuyordum. Doktorumun odasına ilk hasta olarak ben girdim. Beni hasta sedyesine yatırdılar. Vücudumun çeşitli yerlerine kablolar bağladılar. (Ayak bileğime kollarıma ve dizlerime) En az kırk beş dakika kadar elektrik verdiler, emin olun bir araba dayak yemiş gibi oldum. Doktorumda bilgisayar ekranından takip etti bana yapılan işkenceyi.
‘’ Evet doktor hanım netice nedir?’’ Doktorum cevap verdi. Sorunumuz şeker. 300 ün üzerinde. Bu yüksek şeker vücudundaki sinirlerin uçlarını iltihaplandırmış. Sinirlerin beyinle ilişkisi kesildiği için Vertigonun bütün işaretlerini gösteriyor vücudun. Şimdilik durum böyle. Sıkı bir perhize girdim ve verilen ilaçları da kullanarak Şekerimi düşürmekten başka çarem yok. Zaman neyin ne olduğunu daha iyi gösterecek. Şimdi söyleyin bana sevineyim mi? Üzüleyim mi?
Tuğrul Ahmet Pekel