Yer altı kaynaklarının bulunması acaba nasıl olmuştur? Mesela bir demir cevherinin nasıl bulunduğu çoğumuz için merak konusudur. Eğer kılıcın kullanımına bakarsak demirin binlerce yıl önce bulunduğunu ve işlendiğini görebiliriz.

İnsanlar demiri bulmalarıyla beraber onu işleyip bilhassa savaş aletlerinde kullanmışlardır. Bu silahlarında kendileri gibi insanları öldürmekte ve ya av için kullanmışlardır. Ok ucu, hançer, kılıç, mızrak ucu ile başlayıp tabanca, tank, top, tüfek, uçak, roket ve atom bombasına kadar ilerlemiştir. Yer altında bulunan madenler yer yüzüne çıkartıldığında her halde ilk hangi silahta veya diğer insanları öldürmek için bunu nasıl kullanırım diye düşünülüyor. Çünkü insanlar ne bulursa onu öldürücü kılmak için büyük bir efor harcıyor. Ama maalesef tarihten beridir bu konuda insanın en büyük yardımcısı ise metaller olmuştur. Yani gün be gün kendini insan hayatına yerleştiren metal bugün bilhassa savaş sektöründe vazgeçilmez olmuştur. İnsan ise bu metal canavarı hep kendinin dostu olarak düşünür ve kendi neslinin yok olması için kullanır.

Mesela elinde bir tabanca bulunan kişi sanki dünyanın hükümranı gibi hissederken kendini, o elindeki basit bir metal parçasının kölesi olduğunun farkında bile olmaz. Aslında silahın içinde ki o küçücük ve yine metal olan kurşunların hepsini kullanmış olsa da eline ne geçecektir, kazancı ne olacaktır. Tabi ki hiçbir şey kazanmayacak aksine suçluda olsa bir insanı bağışlamaktansa öldürmekle insanlığına elveda diyecektir. Ayrı yeten ya hapislerde, darağacında ve ya uygun bir ceza ile bunun cezasını çekecektir. Kazanan tek taraf yine o metal parçacık olacaktır. Kötülüğü sonsuza dek yaşatmaya ant içmişçesine sürekli insanlara zarar veren o metalleri insan oğlu tabi ki istese lehine kullanabilirdi, lakin o metalin soğuk yüzü insanın içinde ki, dehşeti, vahşeti ve o durdurulamaz canavarı ortaya çıkardığından dolayı insan onu silah sanayinde kullanmayı uygun görmüştür. Geçmişte ufak bir delici metal bir parça ile bu günlere artarak gelen, çığ gibi büyüyen metal geleceğe doğru büyüdükçe büyüyen bir canavara dönüşmüş durdurulamaz bir duruma gelmiştir.