Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
çetin altungüneş
çetin altungüneş

YETİNMEK

Yorum

YETİNMEK

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

737

Okunma

YETİNMEK

YETİNMEK

Bu gece okuduğum kitabın ilk sayfasına kurşun kalemle yazılmış ’yetinmek’ sözcüğü ilişti gözüme. Bu sözcüğe yüklediğimiz anlamlar kadar, buna yaşantımızda nasıl yer verdiğimizi düşündüm. Bir çoğumuz, son soluğunu verinceye kadar yetinmenin ne olduğunu anlayamadan bu dünyadan göçüyor. Bu kavramın açılımı ve düşünsel boyutuyla yaşamını sürdürenler, bence mutluluğun kapılarını her zaman açık tutuyorlar.

Evet, yetinmek mutluluğun koşullarından biridir!

Tüketim ürünlerinin son hızla arttığı bir dünyada, herkes daha iyinin, daha güzelin, daha yeninin peşinde koşarken, çevrenin sürdürdüğü bu yarışın dışında kalmak, bireysel tutkularımıza karşı direnmek hiç de kolay değil. Alışkanlıklarımızdan yaşam tarzına, tüketimimizden harcamalarımıza kadar, ne yazık ki her şeyi çevremizdeki insanların davranışlarıyla kıyaslayarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Bunlara yetişmek, başkalarına ayak uydurmak, tutkularımızı doyurmak, bu yarışın içinde yer almak duygusu sürekli içimizi kemiriyor. Bir gün bir şeyi elde etmenin mutluluğunu yaşarken, çok kısa bir süre sonra, gördüğümüzü almak, istediğimiz bir başka şey için günümüzü karartabiliyoruz. Bu da, ne yazık ki kıyaslamanın bir sonucu.

Buna göre, elindeki değerleriyle yetinen insan, kendini başkalarıyla kıyaslamadığı için her zaman mutludur.

Benjamin Franklin’in güzel bir sözü var: ’Hırs ve mutluluk, birbirlerini görmüşler mi ki, tanışsınlar?..’

Ne yazık ki, bizi tutkularımızın tutsağı yapan son yüzyılın Batı düşüncesi, elindeki değerlerle yetinmeyi temel ilke sayan yüzlerce yıllık Doğu felsefesini, sistemli olarak unutturmaya çalışıyor.

Sözümüzü bir öyküyle noktalayalım:

Pompei’de yanardağın patlaması sırasında tüm insanlar bir yandan canlarını kurtarmaya çalışırken, öte yandan taşıyabilecekleri değerli ne varsa yanlarında götürüyorlarmış. Kente korkunç bir karmaşa ve panik egemen olurken, insanlar çılgınca koşturuyor, kimi çocuğunu, kimi karısını yitirmiş ağlıyor, kimi de taşıyamadıkları değerli eşyaları için yakınıyormuş. Mistik olan bir adamın yalnızca bastonu varmış. Ona bakan insanlar, nasıl bu denli rahat göründüğünü sormuşlar.

Adam,

-Neden rahatsız olayım ki, demiş. Bu bastonun dışında yitirecek bir şeyim yok. Ayrıca ben hep bu saatlerde yürüyüş yaparım.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yetinmek Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yetinmek yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YETİNMEK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
26.1.2017 16:29:32
Güzeldi VAROLun. İnsanlar bir noktaya gelince yetinmesini bilmeli. Selam ve saygı bıraktım buraya..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL