Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
çetin altungüneş
çetin altungüneş

AĞIT

Yorum

AĞIT

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

578

Okunma

AĞIT

AĞIT

Kanuni Sultan Süleyman’ın Rus asıllı hanımı olan Hürrem Sultan’dan doğma II. Selim ile Beyazıt’tan başka ve onlardan büyük Türk anadan doğma Mustafa ile Cihangir adlı iki oğlu daha vardır.

Ancak, Hürrem Sultan, Kanuni’nin ihtiyarlık devresinde kendisine gösterdiği sonsuz düşkünlükten faydalanarak kocasından sonra da kendi öz oğullarından büyüğü II. Selim’i tahta geçirtip sarayda valide sultan olarak kalabilmesini sağlamak için kendi oğullarından büyük olan Türk anadan doğma Mustafa’yı gözden düşürecek türlü entrikalara başvurmuş ve Kanuni’ye oğlu Mustafa’yı Konya’da gözü önünde boğdurmayı başarmak suretiyle ihtiyar padişahı evlat katili yaparak saltanat sırasını oğlu II. Selim’e getirmeyi sağlamıştı.

Zira Mustafa hayatta olduğu müddetçe Hürrem Sultan, kendi oğullarından hiçbirine sıra gelemeyeceğini biliyordu. Çünkü saltanatta veraset evladın değil, en büyük evladındır diye bir gelenek vardı.

İşte şehzade Mustafa’nın yukarıda açıkladığımız bu sebeple Kanuni’nin emri ile gözü önünde boğdurulması üzerine bu faciaya tahammül edemeyen o devrin şairlerinden Sami, aşağıda görülecek acıklı mersiyeyi kaleme almış fakat her nasılsa bu ağıt bugüne kadar edebiyat dünyamızda meçhul olmuş ve edebiyat tarihlerine geçememiştir.

Şair bu mersiyesinde başta kendisi olmak üzere halkın Mustafa’yı nasıl sevdiğini, yiğitliğinin, cesaret ve bilgisinin nasıl hayranı olduğunu, Kanuni’nin ise Hürrem Sultan’ın entrikalarına kapılarak bu yiğit evladına nasıl kıyabildiğini çok acı ve çok dokunaklı bir üslup içinde söylemekte ve sormaktadır.

Bu acıklı ve dehşet verici olay karşısında kendinden geçen Taşlıca’lı Yahya’nın ’Medet medet şu cihanın yıkıldı dört yanı...Ecel celalileri aldı Mustafa Han’ı.’diye başlayan mersiyesinden çok daha sert, çok daha asilane bir çıkış yaparak insani duygularımıza hitap eden ve Kanuni’ye bunu, her bendin sonunda gayet acı bir şekilde sormak cesaretini gösteren şairi, sarayın yardakçıları, şehzade Mustafa’nın hemen arkasından ortadan kaldırmış olmalıdır ki bu güne kadar hiçbir edebiyat tezkeresinde adına rastlanmamıştır.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ağıt Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ağıt yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AĞIT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL