1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
823
Okunma
Vernon, ABD ‘de de üniversite hocasıdır ve alanı da fizyolojidir.
Bir gün ödül alır dalıyla ilgili.Öğrencileri merak edip,sorarlar.
-Hocam sizin gibi üç bin bilim adamı var bu alanda.Sizin farkınız nedir ki Ulusal Bilim Ödülünü aldınız ?
Vernon da,
-Aaa çocuklar ben bu ödülü anneme borçluyum.
Tut kelin perçeminden.
Bilim ödülü ile annesi arasında ne bağ olabilir ki?
Merak edip,sorarlar.
-Hocam anneniz ile nasıl bir bağı olur ki ödülün?
-Hiç sormayın çocuklar.Ben ilkokula giderken,annem bana,hiç,’Vernon,öğretmeninin sorularına cevap verdin mi diye sormadı,öğretmenine güzel sorular sordun mu ‘ diye sorardı.İşte benim farkım bu:Güzel sorular sormak ve sormaya devam etmektir.
Gelelim “bebek gibi “öğrencilere!
Bu bir benzetme.
Ama salt güzellikle ilgili değil bu “metafor”!
Batı dünyasında bu işe “kafa yoranlar “şöyle bir iddiada bulunmaktadırlar:
İngilizcedeki “eğitim”-education- kavramı ile “eğitmek” anlamındaki “educate “sözü aynı şeyler değildir.İkincisinin kökeni Latincedeki “educare “sözüne kadar gider ve beslemek,büyütmek,ileriye taşımak anlamına gelir.Bunu doğuran da bebeğin “anne sütü emdiği “andır!
Yani çocuğun istekli,talepkar ;annenin de mutlu olduğu an!
Her ikisinin de aktif olduğu durum kısaca!Karşılıklı bir etkileşimdir söz konusu olan.
Hatta şu da denilmektedir:Eski Katolik kiliselerinde “bilgi sütünden “rahipleri besleyen /emziren başrahip heykelleri bulunurmuş.Sırf bu olayı çağrıştırmak için.
Şimdi yeni bir ders yılının arefesindeyiz.
Çok kişi,çok şey diyecek elbette ama benim aklıma şu dilekte bulunmak geldi.
-Yeni ders yılında Vernon gibi öğretmenler,bebek gibi de istekli öğrenciler / çocuklar olsun derim / diyorum.
Soru sormayı beceren ve öğrenmeye istekli çocuklar.
Tıpkı anne sütünü arar gibi !
Ve bunu alışkanlık haline getiren / getirebilen öğretmenler.