Bir ailede okuyan, özellikle de yüksek eğitim görenler çoğaldıkça, varlık seviyesi de tabiatıyla günden güne yükselebilir. Bu meyanda az da olsa görgü de gelişir.
Dün inatla uçağa binmem diyen ihtiyar,( uçaktan korkmak ayrı ) olaylara gelişmelere daha ılımlı bakmaya başlar.
Her yeni keşfedilen unsurlar için gavur icadı, kafir icadı diyenler bir gün telofonun ne kıymetli bir iletişim aracı olduğunu farkederler. Nedense, her yenilik, her değişim insanları korkutur.Şehre yeni gelen bir yabancı, mahalleye taşınan yeni komşu insanları hep korkutmuş düzenlerinin bozulacağına inanıp savunmaya itmiştir o kişileri.
Yani pes edip uçağa bindin telofonun nimetlerinden faydalandın.
Ancak hala bu icatları yapan, keşifleri yapan kaşifleri bilginleri, inatla kabul etmiyor onlardan o bilge insanların bilgilerinden faydalar temin edebileceğimize inanmıyor, bilgilerinin yabana atılmayacağını düşünemiyorsan bu senin ayıbın!!!
Karşı eve taşınan komşunun da ( ön yargıyla kılık kıyafeti sana uymuyor diye ürktüğün, kabul etmek istemediğin ) komşunun ailesi, çoluğu çocuğuyla ne kadar iyi yardımsever; neşeli şeker insanlar olduğunu görüp adettendir diyerek börek çörek de götürdün.
Aslında korkuların seni esir almasa, ön yargıların olmasa sen iyi bir insansın!

Yüksel Nimet Apel
30/Ağustos/2016/Salı/Bodrum