Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Kemnur
Kemnur

...

Yorum

...

5

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

825

Okunma

...

...

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz ... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
2.5.2016 19:17:15
Üstadım, kısa kesmekten bahsediyorsunuz, aman ha! diyeyim... 1000 gün devam etse de okumayı bırakmayacağız...
Kasmadan, lügat paralamaya çalışılmadan yazılmış öyküye doyum olmuyor...
Yani bu konunun ve ustalığınızın 'cukkası sağlam'...

Saygılarımla.
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @turgutozturk
2.5.2016 15:47:03
Abim emeğine sağlık
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
2.5.2016 14:53:09
(DEVAM EDECEK )Dememişsin !

Gerçi yeteri kadar dersimizi aldık Yaşar sayesinde.
Bizden geçti artık. İnşallah. Okuyan gençler olmuştur.
Can Dostum.
Demek pavyon hayatı böyle oluyor ha?
Gerçekten bilmiyordum. Bu yazın sayesinde öğrendim.
Dört bölüm su gibi akıp geçti.
Sağ ol. Var ol.
Selamlarımla.
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
2.5.2016 11:15:42
Değerli Kemal Abim, kaleme aldığınız öykünüz aslında öykü olmanın yanın da insanlarımızı bilgilendiren ve sosyal sorumluluk içeren bir paylaşım olmuş öykünüz bir anımı hatırlattı izninizle özet haliyle paylaşmak isterim, muhtemelen yaşamın içerisinde sizde tanık olmuşsunuzdur öyküde geçen kara vicdanlı kadınların malum bir de erkek versiyonları var. Bunlardan birine askerlik görevimi yaptığım yıllarda denk gelmiştim.

Bedelli olarak kısa süreliğine askere gelmiş biriydi, bilindiği gibi askerde insanlar aynı renk kıyafetler içerisinde ve saçları tıraş edilmiş halde olduğu için aşağı yukarı herkes aynı standartlar da bir görüntü sergiler. Hele birde acemi erlerin giydiği üzerinde emanet gibi duran o kıyafetlerin içerisinde hiç kimseni dış görünüşünün özellikleri pek belli olmazdı.Ancak bahsedeceğim kişi, Sami hocam kadar olmasa da o kadar yakışıklı birisiydi ki, emin olun o kıyafetler içerisinde bile çok dikkat çekiyordu. Rabbim ne güzel yaratmış maşallah diye düşünüp sempati bile duymuştum. Bölüğüm de olan bir asker olduğu için doğal olarak zamanla askeri disiplin içerisinde belli bir tanışmışlık ve samimiyet oluşmuştu. İlk şoku kendi söylemiyle sivilde jigolo hayatı yaşayıp kadınların parası yediğini öğrendiğim de yaşamıştım, bunu öğrendiğimde ondan soğuyup sempatim antipatiye dönüşmüştü ama asıl şoku zaman içerisinde bu askeri sivilden tanıyan başka askerlerden öğrendiklerimle yaşamıştım. Meğer şerefsiz jigololuğunun yanına da genç kızları kendine aşık edip tuzağa düşürüp, sonra da genelev, pavyon vesaire gibi gayri ahlaki yerlere satıyormuş,doğrusu bunun Türk filmlerinde olduğunu sanıyordum bu işlerin bu kadar kolay olabileceğini kabullenemiyor ve bir türlü aklım almıyordu.

Nihayetinde, dolaylı kaynaklardan, anlatılanların doğruluğunu ve kesinliğini öğrendiğimde hayatı kararmış o kızları düşünüce bu şahısa karşı hissettiklerim nefretle karışık tanımlayamadığım bir duyguya dönüşmüştü. Şerefsizle terhis olana kadar birliğin içerisinde epeyce bi’köşe kapmaca oynadık, kıstırdığım her köşede aramızda şiddet içerikli duygulu bir ilişki yaşanıyordu.Mesela, arazide kıstırmış isem Türk filmlerindeki gibi gövdesinden tuttuğumuz ağacın bir tarafında o bir tarafında ben birbirimize bakıp, cee yapıyor sonra da kemik seslerinin geldiği tarifsiz anları yaşıyorduk. Öyle ki onu görmeden bir gün bile geçiremiyordum.

Ancak bir gün, evet bir gün beni terk etme teşebbüsünde bulunup bölük komutanımıza şikayet ederek ilişkimizi sonlandırmak istedi. Konunun iç yüzün öğrenen bölük komutanı o askere cevap olarak -Ben komutanının işine karışmam normalinde karıncayı bile incitmez ama sana bu kadar tutkuyla bağlanmışsa bir bildiği vardır demiş, fakat bir süre sonra bölük komutanım beni çağırıp artık yürüyemiyor bu ilişkiyi bitirmelisin zorla güzellik olmaz dedi zaten birkaç hafta sonra beni ve yaşadıklarımızı ardında bırakıp terhis olup gitti. Nankör şey kara vicdanlı işte ne olacak.
Sanmıyorum ama yinede bir umutla, dilerim ki, yaşadıklarımız sivil hayata döndüğünde doğru düzgün bir hayat yaşamasına vesile olmuştur.

Bir insanı tanımak gerçekten çok zor iştir.
Biz yetişkinler yaşamsal tecrübelerimizle kız ya da erkek tüm geçlerimizi, insanlarımız,bilgilendirip bu tür kara vicdanlı şeytanların şerrinden korumalıyız bu bağlamda ilk satırlarda da dediğim gibi bu yazı diziniz önemli bir görevi yerine getiriyor sağ olun hocam.

Kaleminize emeğinize sağlık

saygı ve sevgilerimle.


Serhat BİNGÖL tarafından 5/2/2016 1:34:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Halit Kesler
Halit Kesler, @halitkesler
2.5.2016 06:25:13
Yaşar'ın yaşadıkları,yaşayanlarca yaşanılmamış ender yaşantılar değil ki
bunu anımsatan bende bire bir tanıdığım yakın köylüm olan arkadaşım var yazıcam onu.Az ip ucu olsun(comer)....
Emeğine kalemine sağlık sevgiyle kal..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL