Evet,mizah zeka işidir ve hayatın doğal bir parçasıdır da.
Yerinde,zamanında ve kıvamında olursa tabi.
İngiliz Başbakanı W.Churchill’i (Çörçil)(1951-55) siyasi rakibi olan milletvekili parlamentoda zor durumda bırakmak için olduğu yerden bağırır!
-Eş cinsel olmadığını söyle,eş cinsel olmadığını söyle!
O da gayet kibar şekilde ağzının payını verir:
-Ben memleketi popomla değil,kafamla yönetiyorum.
Böylesi espriye ne denebilir ki!
Sadece susulur ve zarafeti anlamaya çalışılır.
Oysa ülkemizde maalesef bu tür "zeka ürünü" esprilere uzak kaldık.Keşke yapılabilse de bizden bu ülkenin sade vatandaşları olarak "kızmak" yerine,espriyi "patlatanlara" şapka çıkarsak...
5 Haziran 1977 seçimleri öncesi rahmetli Erbakan’ı bir ilde parti binasını açarken dinleme fırsatımız olmuştu.Daha doğrusu meraktan gitmiştik.
Meydanda 25-30 kişi vardı.
Sanırım yarısı bizdik.
Hoca binanın 3.katına çıkıp,sözlerine şöyle başlamıştı:
-Şu mübarek insan seline bak!
Şimdi ne denir buna.
Ne kızılır, ne öfkelenilir.
Aradan yıllar geçti,büyüdük!Hatta saçlarımız da ağardı.
Birkaç yıl önceydi.
Siyasi kültürümüze önce bahtsız Bedevi sözü taşındı.
Sonra cevabi olarak kutup ayısıyla sözden haberdar olduk.
Bilgisizdi ya toplum.Ondan "eğitim şarttı" işte.
Ama Bedevi ile kutup ayısı yan yana gelince ortaya çıkan sözün aslının ne olduğu belleğimizdedir:
-Bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı "öper!"
Sonra "seviye" yükselmedi kanımca,giderek "irtifa "kaybetti.
Şimdilerde yeni "deyimlerle" hemhal olmaktayız.
Yahu ben ilkokula 1957’de başladım.
Tam 60 yıl oldu.
Önüne yatmanın anlamını da bilirim,altına yatmanın da.
Köy çocuğu olduğum için helva demeyi de bilirim,halva demeyi de!
Kaldı ki yeni öğretmenlere de ihtiyacım yok.
Toplumun da onlara çocuk/aptal/geri zekalı muamelesi yapanlara!