İnsanların yıllar önce gelecekle ilgili düşleri çok renkliydi fakat bu gün o düşlerin pek çoğu gerçekleşmekten çok uzaktı. Genç adam o gün yine arkadaşlarıyla buluşmak için gizli mekâna doğru yürüyordu ve bu sırada genç bir kızın soluk soluğa yanından koşup geçtiğini gördü. Bir an yerinde durdu ve genç kızın arkasından baktı. Az sonra bir adam da koşarak onun yanından geçti ve adamın elindeki silahı fark eden genç adam olduğu yerden onları izledi. Kız adamdan kaçıyordu ama genç adam bunun nedenini anlayamadı. Genç kız tam sokağın köşesini dönmek üzereydi ki arkasından koşmakta olan adam elindeki silahı ona doğru tutup ateşledi. Silahtan çıkan meri genç kızın sırtına isabet edince kız olduğu yere yığıldı. Kızı vuran adam hiç durmadan koşmaya devam etti ve hızla oradan uzaklaştı. Genç adam kıza doğru yürümeye başladı. Kızın yanına geldiğinde yere diz çöküp yerde yatmakta olan genç kızın bileğini tuttu nabız yoktu. Genç adam ne yapacağını şaşırmıştı cebinden telefonunu çıkarıp polisi aradı. Polise cinayeti ihbar ettiğinde aldığı cevap çok ilginçti:
-Bu gün işlenen otuzuncu cinayet neler oluyor bu insanlara?
O gün onlarca cinayet işlenmişti ve kimse bunların nedenini anlayamıyordu. Polis genç adama olay yerinde beklemesini söyledi ve birazdan bir ekibin gelerek olayla ilgileneceğini bildirdi. Genç adam yerde yatan kızın yanında beklemeye başladı. Kimsenin geldiği yoktu ve dakikalar saatleri doğurdu. Cinayet işleneli üç saat olmuş ama polis henüz gelmemişti. Genç adam etrafına bakındı kimsecikler yoktu. Eskiden bir olay olsa çevredeki tüm insanlar oraya toplanırdı fakat bir cinayet işlenmiş ve kimse oralı olmamıştı. Genç adam sonunda kızı orada bırakarak yoluna devam etti. Binaya gelip her zamanki gibi gizlice içeriye girdikten sonra kapıyı kilitledi. Arkadaşları onu salonda bekliyorlardı ve saatlerdir gelmediği için merak etmişlerdi. Cep telefonu ile aradıklarında ise genç adam sürekli meşgule almıştı. O salona girince arkadaşlarından biri:
-Nerede kaldın merak ettik komutan?
-Yolda bir kızı vurdular polisi aradım ve beklemem söylendi ama gelen giden olmadı.
-Bu gün duyduğum kaçıncı cinayet haberi bende unuttum.
-Tahmin ettiğim gibi.
-Evet.
-İnsanlık çığırından çıkıyor ama bu sadece başlangıç.
-Ne yani daha kötüsü mü olacak diyorsun Komutan?
-Evet, çünkü insanlığı yargılayacak bir Tanrı yok o yüzden de günah veya sevap kimsenin umurunda olmayacak Allah’tan korkmayan insan her şeyi yapar.
-Biz ne yapacağız peki dünya üzerinde sayımız oldukça az.
-Bizler yine ilk hedef olacağız o yüzden inancımızı gizli tutmak zorundayız.
-Ne zaman kadar?
-Bilmiyorum ama elbet Allah bize bir yol gösterecektir.
Yedi genç adam o gün yine gizlice ibadetlerini icra ettikten sonra yeniden gizli mekanlarından ayrıldılar. Dünya artık başka bir hal almaya başlıyordu. Allah inancını silenler bile doğacak sonuçların insanları bir kaosa sürükleyeceğini kestirememiş sanki inanç olmazsa daha özgür bir dünyada yaşayacaklarını zannetmişlerdi. Artık ezan sesi duyulmuyordu ve inanan insanlar gittikçe azalmaya başlamış ya da inananlar artık gizlenmeyi tercih etmişlerdi. 14 Nisan 2049 yılında işlenen cinayet sayısı 300’ün üzerindeydi ve bu sadece başlangıçtı.