KADIN CİNAYETLERİ HIZ KESMEK BİLMİYOR

Sosyal medyaya bakıyoruz durum vahim, görsel medyaya bakıyoruz keza yine aynı
Yazılı medyaya bakıyoruz, yıllık kadın cinayeti anketlerine bakıyoruz durum ürkütücü
Ülkemizde sanki aile temelleri cinayetler üzerine kurulmuş gibi gözüküyor
Dünyaya karşı, şizofren bir toplum olarak yansıyoruz

Çok yazık, ülkemize, milletimize yazık, tarihi coğrafi dokumuza yazık
Allah aşkına ne oldu da böylesine gerilen asabi, davranış bozukluğu olan bir toplum olduk
Kadın cinayetleri dur durak bilmiyor, kimi sokak ortasında kafasına sıkılıyor
Kimi bıçaklanıyor, kimi evin balkonundan atılıyor, kimilerinin cesetleri ormanlık alanlarda, viyadüklerde bulunuyor, kimileri evin damında boynuna urgan geçiriliyor
Kimileri başlarına poşet geçirilerek fıratın soğuk sularına bırakılıyor
Kimileri vücutları parçalanarak, çöp konteyrlarına bırakılıyor

Yapılan araştırmalarda, en yakın akrabaların birinci eş ikinci eş oğlu, erkek kardeşi alacak verecek meselesi, dost hayatı yaşamadan kaynaklandığı ortaya çıkıyor
Toplumun değer yargıları gittikçe törpülenmiş, ülke kadını sahipsiz savunmasız bir ortamla cinayete kurban gitmekle her an karşı karşıya

Toplumsal vicdani duygularımızmı eksik, kadını koruyan yasalarmı eksik cezalarmı caydırıcı değil, algılarımızda, anlayışlarımızda mı büyük değişiklikler olduda
Bu sosyal yara gittikçe kanıyor artarak kan kaybediyoruz toplum olarak
Bu toplumsal yaraya bu toplumsal travmaya dur deme zamanı, tehlike katmer, katmer büyüyor koyalım bu tehlikenin adını

Bir kadın bir sahilde, bir çay bahçesinde öpüşürken gördüğümüzde, kıyameti koparıyoruz, ortalığı velveleye veriyoruz, lakin aynı duyarlılığı sokak ortasında bıçaklanan yâda kafasına sıkılan kadına göstermiyoruz buda toplumun bir başka kanayan yarası
Kanayan bu toplumsal yaraya bir nebze olsun neşter atmak istedim ,başarabilirsem ne mutlu bana
Saygılarımla

_____Ali Cemal AĞIRMAN____