Muharrem Ceylan...
Araştırmacı-Yazar...


Bilim İnsanlarının görüşleri noktasında,tarih öncesi devirlerde bu günkü Bafra ve havalisinin,ZALPUWA=Zalpa
Ülkesi oldğınu önceki BÖLÜMLERDE gördük..İkiztepe bulguları gösterdi ki;ilk Tunç ÇAĞI III’TEN İTİBAREN;
YANİ,HATTİ UYGARLIĞININ ŞEHİR DEVLETLERİ OLARAK ANADOLU TOPRAKLARINA HAKİM OLDUĞU;HATTİ UYGARLIĞI DÖNEMİNİN KUZEYDEKİ EN GÜÇLÜ OTORİTESİ ZALPA KRALLIĞI İDİ...HATTI MEDENİYETİNİN EN ÖNEMLİ HALKALARINDAN BİRİNİ OLUŞTURMAKTAYDI BU ŞEHİR DEVLETİ...ZALPUWA....

PEKİ KİMDİ BU HATTİLER...?

Şu gerçeği açıkça söylemeliyim ki ,lk defa Asur metinlerinde adı geçen HATTİ ve HATTİ ÜLKESİ TERİMİ (MÖ2350)
Anadoluda özellikle Kızılırmak Kavsi boyunca yapılan kazılarla elde edilen eşyalardaki sanat ve sonradan bu
yarımada da uygarlık kuran devletleri etkilemesi beni büyülemiş,bu tarih öncesi uygarlığa oldukça anlamlı
ilgi duymamı sağlamıştır..

İsterseniz konunun Türkiye de ki en önemli otoritesi,Merhum Ordunaryus Prof.Dr.EKREM AKURGAL hocaya verlim sözü..’Hint-Avrupalı Hititler Anadoluya gelmeden önce bu toprakların sahibi HATTİ LERDİ..Hititlerle Hattiler birbirinden dil ve ırk bakımından tamamıyla ayrıdırlar...Hatti dili kalıntıları göstermiştir ki BU DİL SASANİ VE HİNT-AVRUPA DİLLERİNDEN TAMAMEN FARKLIDIR..BU HİTİT DUALARINDA BULUNAN, HATTİCE METİNLERİN DİL BİLİMCİLERİN ÇALIŞMASIYLA ELDE EDİLEN BİR İLMİ GERÇEKTİR...İ’

Hattilerin kullandığı dilin Asya kökenli bir dil olma olasılığı olduça yüksektir..Dini inanışlarında da ’Gök Tanrı’
inancı bulununca özellikle Türk Bilim Adamlarını heyecanlandırmış,çeşitli mitolojik anlatımlara dayadırarak ima
ile de olsa Türklerin Ataları olabilceği kanaatini ortaya koymuşlardır...

Batılılar malesef ilmi çalışmalarda da tutucudurlar.Hitit Uygarlığı ile bağlantılı ufacık bir konuya kesenin ağzını
cömertçe açarken,Anadolunun bu asil Uygarlığına ketüm davranmışlardır...Oysa Anadolu HİTİTLERİN YIKILIŞINDAN Yüzlerce yıl sonra bile,neredeyse ikibin yıl HATTİ ÜLKESİ olarak anılmıştır...Her yönden Hititleri
etkileyen bu asil ulus Anadolunun en görkemli Medeniyeti olan HİTİT UYGARLIĞININ çimentosu olmuşlardır..

Bu medeniyetin sanat eserleri öncelikle,Mahmatlar,Alacahöyük ve Horoztepe bulgularıyla insanlığı büyülemiş
bu millete hayranlık çok,çok artmıştır..Kanaatimdir ki özellikle İKİZTEPE-ASARKALE arasında yapılacak kazılarla ilim insanları tarafından burada adını zikretmek istemediğim höyüklerdeki çalışmalar,Hatti Uygarlığına çok önemli katkılar sağlayacaktır..Çünkü bahse konu bölge,Hatti Uygarlık Döneminin en güçlü şehir
devletinin topraklarıdır...Ve bölgede ilgili zaman diliminin en önemli madeni olan bakırın,Tavşan Dağında bu
döneme ait yataklarının bulunduğu;İkiztepe çalışmaları ile ortaya çıkmıştır...

Arkeolojik çalışmalar göstermiştir ki Hattiler,Hititleri en çok dini konularda etkilemiştir..Hitit dua tabletlerinde
oldukça fazla Hattice metin bulunmaktadır..KRAL ALEMLERİNİN ÜZERİNDE BİR ÇİFT BOYNUZ VARDIR.

HATTİ GÜNEŞ KURSLARINDAKİ ÇİFT BOYNUZLU OBJEYİ, ANKARA ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİNDE GÖREBİLİRSINIZ...


Bana bu figür her zaman Kuranı Kerimdeki Zülkarneyn kıssasını hatırlatır.Hatta,Hattuşa da bulunan bir tablette ’BİZ GÜNEŞİN DENİZDEN DOĞDUĞU ÜLKEDEN GELDİK..’denilmektedir..Bu kil tablete göre ÖNDER HOCAM Hitit Uygarlığını kuranların,Bafra havalisinden gidebileceğini söylemektedir bir eserinde..Çünkü güneş,Bafra da deniz üzerinden doğar ve Anadoluda bu olay sadece üç noktada gerçekleşmektedir.İşte burada Kehf Suresi 90.Ayeti Kerime Meali ’NİHAYET(ZÜLKARNEYN)GÜNEŞİN DOĞDUĞU YERE ULAŞINCA;ONU ÖYLE BİR KAVİM ÜZERİNE DOĞAR BULDU Kİ,ONLAR İÇİN GÜNEŞE KARŞI BİR ÖRTÜ YAPMAMIŞTIK..’

Ayeti Kerimeye göre güneş bu kavmin üzerine bir kara parçasından değil,bir dağın ardından değil,çıplak gözle
deniz üzerinden engelsiz bir şekilde örtüsüz doğmaktadır.Kehf Suresine göre güneşin doğduğu ve battığı yere düzen veren iyiler abidesi ZÜLKARNEYN-çift boynuzlu-,bilim insanlarınca yüksek ahlaklı olarak nitelenen,
Hattileri etkileyip;çift boynuz ve güneşten oluşan bu kurs onun hatırası olmasın.? En doğrusunu Rabbimiz bilir...

Zaten Tevrat ta da HETH OĞULLARI olarak geçen bu kavim..YAHUDİLERİNDE OLDUKÇA İLGİSİNİ ÇEKMİŞTİR..
PEYGAMBER EFENDİMİZE SORDUKLARI ’ZÜLKARNEYN SORUSU’ ÜZERİNE BU SURENİN NAZİL OLDUĞUNU SÖYLEMEKTEDİR MÜFESSİRLER BİZE...

Batılı Arkeoloji Merkezleri kendilerine ait Bafra da küçük bir ışık görseler,ŞANTİYEYE döndürürlerdi çevredeki höyükleri..Bilinmelidir ki ,Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da elinde bu konu için devasa fonlar bulunmaktadır..Sadece kuvvetli bir sese ihtiyaç vardır..’İLGİLİLERİ HEMEN HAREKETE GEÇİRECEK...VE KAZIYI BAŞLATACAK...’

Anlatılır ki;Çek bilgin Bedrich Horzny 1925 yılında KÜLTEPEDE, bu Hitit yerleşkesinde;Anadolu Tarihine ışık tutacak tabletler bulacağından emindir..Ama bir hayli süre geçmesine rağmen bu hedefine ulaşamamıştır..Kazıya son vermeyi düşündüğü süreçte,kazı evinde düşünceli bir şekilde masasında çalışırken,
kapıyı köyün çobanı çalar ve içeri girer ....
-Beyim sütünüzü mutfağa bıraktım der..Hocayı sıkıntılı görünce de sorar nedenini..Hoca masanın üzerindeki üç tableti göstererek,bunca zaman bu tabletlerin bulduğu arşivi aradık höyükte ama arşivinin bulunduğu yere ulaşamadık der..Çoban masanın üzerindeki tabletleri alır dikkatlice inceler..Ve hocaya döner..
-Beyim söylseniz ya bunca süre bunlardan arıyoruz diye..Hacının bahçesinde bunlardan onlarca var, deyince,oraya yönelinir,KAZILARLA BULUNAN 1000 civarında Asurca tabletle ANADOLU TARİHİ EN AZ 300 YIL DAHA İLERİ GİDER...

Kuzeydeki Zalpanın gün yüzüne çıkarılmasını arzulayan onlarca çoban tanıyorum..Fakiri de ilk sıralara yazabilirsiniz...