Yıllardır kapanmayan hatta toplumumuzda gittikçe daha da derinleşen bir yara Kadın Olmak.
Peki neden bu denli zor kadın olmak. Nereden geliyor bu cinsiyet ayırımcılığı. Bu eşitsizliğin kriterlerini kimler belirlemiş. Yaradan’ın insan olarak yarattığı insanları iyi ırk- kötü ırk örneği ikiye ayıranlar kimler.

Asırlar öncesinden kız çocuklarını diri diri toprağa gömen bizim atalarımız değilmiydi.
Ben henüz emekleme çağındayken kadınlar ayaklarının üstüne basamadıklarını söylerlerdi beni zorla tay-tay durdurmaya çalışırken. Aradan yarım asırdan fazla bir zaman geçti bırakın ayaklarının üstüne basmayı hayata kalmaları bile zorlaştı.
Ah bu ben erkeğim! Ben kadınım iddiası yok mu…
Oysa bunun tek bir birleşme noktası var. Bir bütünün iki yarısı olduğumuz bilincinin beyinlerde ve yüreklerde yer etmesi gerçeğinin varlığıdır.

Biz bir elmanın iki yarısıyız. Biz birbirimizsiz yapamayız. Hiçbir şeye olmadığı kadar birbirimize ihtiyacımız var bizim. Çünkü biz insanız öncelikle.
Aramızda cinsiyet farkı var elbette. Özelliklerimiz birbirinden değişik olsa da. Akıl ve duygu loblarımız her iki cinste de mevcuttur.

Kız çocuğu dünyaya geldiğinde İslam peygamberinin gözyaşlarının sakallarından süzüldüğünü kaç okumuş ve işitmiştim. Kız çocuğu doğduğunda saçaklar bile ağlarmış derler. Bundan sonrası için bana söz düşermi.
Bir de tarihe geçmiş inci dizisi! vecizelerimize göz atalım.
Kadın: saçı uzun aklı kısa. Kadın: eksik etek. Kadın: kaşık düşmanıdır. Kadının belinden sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin. Şeytan kadının dizlerinde oturur.Kadın bir çiçektir koklanıp sulanmak ister.
Kırk yıla yaklaşan bir zaman içinde evimin hem erkeği hem kadını evladımın hem anası hem babası olarak hayat maratonunda tek kürek seyrettim . Ve hiçbir koşulda kadınlığın ezilmişliğini çaresizliğini yaşamadım.
Gerek sözle gerek fiziksel eylemle canlarına okuduklarım bile oldu.

2016 yılında ve bu toplumun içinde yaşanan kapkara bir gerçek bir kadın olarak yüreğimi parçalamakla kalmıyor Allah’a isyanımı meşru kılıyor.
Bir İslam hocası imam nikahıyla evlendiği 8 yaşındaki bir kız çocuğunun gerdek gecesi kan kaybından ölmesine sebep oluyor!

Bir yemekle bir demet çiçekle bir armağanla gönlünüzü ne de çabuk kazanıyor erkekler ey kadınlar.
Ey güzel yüreğine baldan tatlı sözlerine kurban olduğum sevdiceğim adamım. Şimdi uzaklardasın bilirim. Sen bana bizim oraların kır çiçekleriyle bezeli bir fistan gönderirmisin. Yarın giyinip senin gibi adam olamayanlara meydan dayağı atmaya gideceğim.