Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Sermestsel
Sermestsel

Nikotin yol

Yorum

Nikotin yol

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

634

Okunma

Nikotin yol

Kısa ve yorucu yolculuktan sonra evine girmişti adam. Yaptığı tek şey tüneldeki ışıkları saymaktı. Defterini açtı , kalemini hiç faça vermeden çıkardı ve yazdı;
Manah.
Kapattı defteri. Kimse bilmiyordu Manah’ı. Oysa adam ruh sığdırmıştı harflerin eşsiz arasına. Kimse duymuyordu kelimelerin çığlığını. Sağırdı herkes kelimelere. Işık sayma işlemlerini kendince bitirip, durağa yaklaştığında karanlığı sezdi. Karanlık bembeyazdı. Duraktan çıkmak için can atıyordu. Sigaraya kavuşma isteği, derin sarsıyordu düşüncelerini. Çıktı metrodan, "sonunda" dedi ve bir sigara yaktı. İçine çektiğinde ciğerlerinin aldığı zift hasarı, onun için keyfi eğlenceydi. Bir süre yürüdü. Düşünmeden, boşlukta yürüdü. İnsanların üstüne basmadı, yanlarından geçti. Sönen sigarayı küfür gibi salladı sokağa. Araba geçti sigaranın üstünden. Önemsemedi şoför. Kimse duymadı sigaranın çığlığını.

Kısa, nikotinli bir yürüme sonucu kapısının önüne ulaştı. Basamakları çıkarken ışığı yakmadı. Gözleri kapalıydı. Sadece çıkıyordu. Geçici bir körlük hissi istiyordu, hepsi bu. Başarmıştı. Basamakların sonucu ev kapısının anahtarını yine görmeden açmayı tercih etti. Odasına yürüdü. Ceketini çıkartıp doğaçlama bir biçimde yatağına koydu. Ceketin yanına oturdu. Ceketiydi en iyi arkadaşı. En iyi sırdaşı oydu. Ondan başkası bilmiyordu adamın hayatında olup bitenleri. Kimsesizdi aslında adam. Bu onu ilgilendirmiyordu. Pek kimse ile konuşmuyordu. Konuşulanları benimseyemiyordu. Etrafındaki insanlar sadece ağızlarından beyinleri akan kişiliklerdi. Önemsemiyordu. Böyle bir topluma girdiğinde kimsesiz kalma duygusu ayyuka çıkıyor, gün kadar glasnost yalnızlığı özlüyordu. Ruhu Dünya’nın 7 kat altına saplanıyordu. Magma tabakaları daha eğlenceli bir hal alıyordu onun için. Sessiz ve sıcak bir şehir. Harikaydı. İlgilendiği konuşmalar çok daha uzakta, gökyüzünün mavi-lacisindeydi. Bir şeyler konuşabilmek, tartışabilmek için can verirdi. Fakat sürekli kendi kendi ile kalır, kendi kendine konuşurdu. Deli derlerdi insanlar. Evet. Deliydi. Hayır, değildi. Bu gibi soruların cevaplarını vermemeyi daha fazla seviyordu.Oturduğu yere yayıldı. İçi geçiyordu. Uyku gözlerine derin savaş açmış, savaşı kaybeden bir beden altına sığınmıştı. Ceketi üstüne sardı ve kapattı gözlerini.

Sıçrayarak kalktı yerinden. Ceketi düştü. Sakince kaldırıp öptü ceketini. Bir kabustu gördüğü. Ya da mükemmel bir rüyaydı. Rüyalara inanmıyordu.Belirli hayalleri vardı sadece. Bu hayallere dünyalar sıkıştırıyordu ve onun için pahabiçilemez cennetti bu. Kalktı, elini yıkadı. Elindeki suyu suratına vurdu. Acı vermişti. Hissettirmedi. Aynada yüzüne baktı ve bir an durdu.Alnından süzülen suyun şiddetini sezdi. Yavaş ve sakin adımlarla odasına geçti. Eskimiş ve hantal koltuğuna geçip oturdu. Cebindeki şiirleri çıkardı. Korkunç bir sessizlikle okudu. Sol gözünden sakin bir yaş süzüldü. Dudaklarının arasına gelince parçaladı yaşı dişlerinin arasında. Dudakları acısada yine de yapmalıydı bunu, başka çaresi yoktu. Ağlayamazdı. Bu bir yemindi, derisinin altında gömülü. Ağlamak. Nefret ederdi. Güçsüz gösterdiği için değil, bilakis, daha güçlü kıldığı için belki de. Ağlamadı. Dudağına yansıyan acı duygusunu hissedince bıraktı sıkmayı. Telaşla sildi gözlerini. Ceketini yerine astı. Ceket üzülüyordu bu duruma ancak söylemeye gücü yoktu. İki dudağının arasına küfür eder gibi sigara tutturdu. Çakmak kullanmazdı. Kibrit yeterliydi. Her kibrit alevlendirdiğinde hissederdi yandığını. Çakmak onun için duygusuzdu. Sakin ve sessiz biçimde bir duman aldı. Gözlerinin altına biriken torbalar uykusuzluğunu derin biçimde belli ediyordu. Kötüydü suratı. Uyku uyuyamıyordu. Bunun neden kaynaklandığını bilmiyor, araştırmıyordu. Ne zaman derin uykuya dalmak istese, saatler sonra kan ter içinde sıçrayıp, tekrar olağan hayatına devam ediyordu. Camını açıp gökyüzüne uykusuz bir göz kırptı. Gökyüzü gördü, bir yıldız parlattı. Camdan aşağı uzun bir süre baktı. Asfaltın cazibesine sarıldı, atladı aşağıya bir an duraksamadan. Bir tüy kadar hafif, bir demir kadar sert çakıldı. Rüzgar esmek yerine, saygı ile izlemeye koyuldu. Yer ile bir olduğunda, gülümsedi. Manah, gecenin betonunda kayboluyordu. Kulağında çınlayan dumanın sesi ile bir an hayalinden sıyrıldı. Yere baktığında kimseyi görmedi. Üzüldü. Bitmiş sigarayı sadece savurmakla kaldı. Yatağına uzandı, düşündü, uyudu. Uyandığında hiç bir şey aynı olmayacaktı, biliyordu.
Uyudu.


Nacizane,
Manah.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Nikotin yol Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nikotin yol yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Nikotin yol yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yahya Oğuz
Yahya Oğuz, @yahya-oguz
29.2.2016 23:31:08
Yabancılaşmanın bir ceketle bu kadar iyi anlatıldığı yazı okumadım daha önce. Bence öykünün yardımcı karakteri sigaradan önce ceket olmalıydı. Bununla birlikte sigarayla ilgili betimlemeler çok etkileyiciydi. Çok tebrik ederim.
Kemnur
Kemnur, @kemnur
29.2.2016 23:07:52
Paylaşmanız vesilesiyle yazınızı okumak imkanım olduğu için mutluyum...Güzel paylaşımınıza,edebiyata verdiğiniz emeğe ve yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler... Tebriklerimle... Saygıyla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL