Bugün insan ilişkilerinde ve ikili ilişkilerde en can alıcı duygu olan kıskanma duygusunu irdelemeye karar verdim.. Yok , yok şöyle bir düşünüp ben kıskanç değilimdir demeyin.. Çünkü bu kıskanma güdüsü, gizli gelişen kişiyi bile şaşırtabilecek derecede güç toplayabilen kara delik gibi bir şeydir..

Kıskanma eğilimi hemen hemen her insanda vardır. Kimileri kardeşini, kimileri komşularını, kimileriyse sevdiği insanı kıskanır. Bu dünyada bir kişiliğe sahip bütün insanlar kıskançtır. Kimisi bunu az belli eder, kimileriyse bunu kriz noktasına kadar getirir. Kıskançlığın mantıklı açıklaması bu şekildedir..

Hatta öyle ki, bazen sevginin kanıtı olarak görülse de kıskançlık ilişkileri yıpratan en önemli sorunlardan biridir. .. Kıskanmıyorsa sevmiyordur diye düşünürüz… Veya kıskanıldığında ise.. Oh oh pek çok seviyor diye de gururlanırız.. Çoğu zaman ilişkilerdeki sorunları örtbas etmek için kullanılsa da kişinin hayatını kısıtlamaya kadar giden kıskançlık, ilişkilerin bitmesine, cinayetlere kadar gidebilecek ciddi boyutlara ulaşabildiğini görmekteyizdir..

Kıskançlık insanın doğasındamı vardır.. Yoksa sonradan öğrenilen bir duygumudur bu hala çözülememiştir.. Bu sebeple, birbirini gerçekten seven iki insanın arasında bir miktar kıskançlık olması doğaldır, fakat sahiplenme duygusunun aşkla alakası yoktur…Ama aşırıya kaçıldığında sakat iştir..

Kıskançlık, içerisinde özgüven eksikliği ve yetersizlik duygularını barındırır…
Aşırı kıskanç kişi, eşini devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar ve üzerinde bir baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini düşünür. Oysa sadakat, tehditle değil sevgiyle sağlanır.
Mesela, sadakat kıskançlığı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Eşlerin birbirlerini cinsel veya duygusal anlamda aldatması çoğu ilişkiyi derinden etkiler. Her iki cinste de kıskançlık görülse de, kadınlar ve erkeklerin kıskançlık bakımından farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Yapılan araştırmalar kadınların duygusal bir aldatma karşısında daha çok etkilenirken, erkeklerin cinsel bir aldatmada daha fazla kıskançlık yaşadığını göstermektedir… Hiçbir kadın kendisini aldattığı için kocasını namusumu temizledim diyerek cinayet işlemez.. Yada istatislikler gereği bu gerekçeden öldürülen koca cinayetleri bir elin parmağını geçmez..

İnsanoğlu üzerine serpiştirilmiş lanetlerden sadece biridir.. Ne kadar kötü birşey olduğu bilinse de, hiçbir yararı olmadığı, herşeyi paranoya ya ve kötüye götürdüğü aşikar olsa da, son derece insani bir davranış olduğundan kimse kötüdür demez… Hatta bazen sizi kalifiye biri haline getir…"Kıskanç mısınız?" sorusuna verilen olumlu hatta vurgulu bir "Tabiki de efenim… Sevdiğimi kendimden bile kıskanırım" yanıtı, bazı çevrelerde romantizmin doruğu olarak kabul ettirir… Seven insan kıskanır klişesi de kıskançlığa uydurulan kılıflardan biridir..

Heyhat, kısacası insanı sudan nem kapacak hale getiren, ne derece lüzumlu olduğu bilmediğim ama kendimdeki kırıntılarından da kurtulmak istesem de bir türlü silkeleyemediğim kötü bir mutsuzluk kaynağıdır..

Kıskançmısınız ?

Kıskançlıktan uzak bol sevgi dolu günler dileğiyle…

16.02.2016