3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
501
Okunma
Bir yazarımız..
Gazetesinde,
Köşesinde..
Kendi dünyasında..
.....................
Pek ünlenmiş tanınmış,
İsim yapmış değil..
Bilinen,
Piyasada olan ses getiren değil..
Sade ve yalın..
Kendi sade..
Dili sade..
…………………………
Dert edinmiş ama..
Kimi meseleleri yazıp çizmeyi,
Hatırlatmayı,
İkaz etmeyi,
Ders vermeyi,
İlgilileri göreve çağırmayı mesele edinmiş..
…………………………….
O nedenle okurum..
Takip ederim..
İşlediği konular insani..
Sosyal ve toplumsal..
Kitlesel..
……………………………..
Farklı bir konuya girmiş geçen..
Dikkat çekici bir konuya..
Ne oldu bize diyor..
Nasıl oldu..
Nasıl geldik bu hale..
…………………………….
Eski alışkanlıklarımızı kaybettik..
Biriktirmeyi..
Tasarruf etmeyi..
Azdan çok etmeyi..
Damlaya damlaya göl etmeyi..
………………………………
Yeni bir şey..
Yerleşiyor..
Derinleşiyor..
Git gide yayılıyor..
Nereye varacağı bilinemiyor..
……………………………..
Ailecek kahvaltı meselesi..
Dışarda yapma hadisesi..
İnanır mısın diyor,
Birkaç zeytin,
Kiprit kutusu kadar peynir,
Bir iki dilim ekmek,
Biraz sebze,
Belki biraz bal belki de reçel,
Bir ya da iki fincan çay en az yirmi beş lira..
Kişi başı yirmi beş lira diyor..
Semtine göre..
Lüksüne göre..
Müşterisine göre..
.........................
Bu bazen elliye çıkıyor,
Bazı yerde yetmişe diyor..
Sonra da ne oldu bize diye soruyor..
Toru topu üç beş liralık şeye elli atmış lirayı vermek nedir diyor..
…………………………….
Çok mu çalışıyoruz..
Çok mu kazanıyoruz..
Nereden buluyoruz..
Nasıl temin ediyoruz..
Bu bolluk nereden…
Kaynak nereden..
Hangi emekle..
Hangi gayretle diyor..
…………………………..
Cevabını da veriyor..
Çalışmadan,
Ter akıtmadan,
Üretmeden tüketiyoruz..
Daha doğrusu borçlanıyoruz..
Tasarruftan uzak duruyoruz..
Unutuyoruz..
Yok sayıyoruz..
Kemal GÜL
07.02.2016