Yazmaya karar verip sözcükleri sıralamaya başladığımda durup düşündüğüm olmamıştır çoğunlukla.
Kaleme aldıklarımın büyük bölümü deneyim gözlem birikim ve izlenimlerime dayalı konulardan oluşur. Sade yalın içten ve samimi duygu ve düşüncelerimin ifadesidirler. Bu nedenle bana zorluk çıkartmazlar.

Kalemim oldukça pervasız dilim de en az onun kadar özgür dolaştığından olsa gerek arkalarına bakmadan koştururlar dolu dizgin.
Bu durumdan rahatsızlık duyanlar olsa da ben övünç duydum her zaman. Samimiyetin dürüstlük ve açık sözlülüğün olduğu yerde kötülükler barınamaz zaten. Acı ve kırıcı da olsa sözlerimi esirgemem insanlık adına. Buna karşın duygusallık hücrelerine işlemiş iflah olmaz bir duygu insanıyım da.

Bu akşam çok yoğun duygusal anlar yaşadım yine. Bazı karelerde göz yaşlarıma hakim olamadım. Acı acı aktılar yüreğime. Üzüldüm. Düşündüm. Bütün karakterlerin yerine koydum kendimi. Empati kurmaya çalıştım pek kolay olmasada.

Harun: nefret ettiklerimin başında geliyordu. O sokak köpeğini koruma altına alması o anlık da olsa kendisine sempati duymamı sağladı.

Yılanın ve asalağın başı Rahmi: hala namlumun ucunda.

Hazal ve Cansu’ya sabırlar diliyorum içimden sürekli.

Ozan için ne söyleyeceğimi şaşırdım. Vicdan azabından ölmeliydi aslında.

Dilara…Gülseren’in ölümüne içten içe sevindimi yoksa..

Özkan: Gülseren’i kendi deli aklıyla ne çok sevmiş meğer. Gel gör ki bunu anlamakta çok geç kaldı.

VE
Cihan…

Bir erkek için en büyük hazine bir kadın tarafından sevilmek gerçekten. Karşılıksız koşulsuz belki de nedensiz. Kaldı ki bu kadın değil ölesiye sevdiği bir erkek için. O erkeğin sevdikleri için bile ölümü göze alabilmişse. Ve bu kadın hayatının hiç beklenmedik bir yerinde karşılıklı aşkı ve sevgiyi bulmuş çilekeş bir kadınsa. Ve bu kadın gıpta edilecek erdemlere olağanüstü güzel bir yüreğe sahipse.

Su gibi özel su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez ve su gibi yaşam kaynağı ise tıpkı Gülseren gibi..


Doymadım ki ben cennet kokuna
En sevdiğin masal bitmemişdi ki
Anlattım anlattım sonu yok ama
Erken değilmi bu veda...


Bembeyaz gelinliğinin sol yanında açılan yaradan sızan kan lekesi kırmızı bir gül gibi açılıyordu git gide..
Ve bu onun sevdiği adama son armağanıydı sanki..

Unutma sevdaya kurşun işlemez gülüm..


Bir hikaye bir senaryo bir televizyon dizisi gibi gelse de bazılarına. Hayır!

Aşk hala var. Sevgi hala yaşıyor yüreklerde.

Birlikte yaşanılan süreç ne kadar kısa da olsa vedalaşmadan ayrılmayın..
Paramparça olmuş yüreğinizi kimse onaramaz sonradan..