-örselenen kadınlar yaşayan ölüdürler-

Kadına kalkan eller kırılsın
Milletçe hep erkek çocuğunu kız çocuklarına daha üstün bir havada yetiştirir çoğu aileler bu özellikle kırsal kesimlerde daha da belirgindir
Kız çocuklarına
Kızım bacaklarını kapa ayıp
Şeklinde seslenirlerken erkek çocuklarına
Hadi oğlum göstersene amcana pipini denir…

Sevginin ve şefkatin eksik olduğu bir dönemden geçiyoruz tecavüz olaylarının sıklığının yanı sıra kadına şiddet de son yıllarda tavan yaptı

….Naciye üç çocuklu bir anne
Suçu sadece kadın olmak
Her gün üç posta tartaklanma ve dayağın yer yer yaptığı izlerden utanarak asla sokağa rahatça çıkamayan çıkacağı zaman da her yerini kapatan bir kadın o sanki utanacak olması gereken kendisiymiş gibi .
Kocası şarap içer ve olan parayı şaraba verdiği için sadece ekmek peynir gibi çok kısıtlı gıdalar alabiliyorlar evlerine ve çocukları gıdadan yoksun halde yarı aç yarı tok sadece annelerinin yediği dayakla doyan zavallı çocuklar..


Emine ilk kocasından dayak yediği için ikincinin güzel sözlerine kanarak evlenmiş çocuğu olamayan bir kadın.
İkincisi ise daha evliliğin ilk üç ayından sonra başlamış dayak çekmeye üstelik hakaretin bini bir para
İşe gittiği zamanlar başka erkekleri eve aldığı ve kendisini aldattığı şeklinde bir paranoyak geliştirmiş bir akıl hastası adam evden çıkarken perdeleri tamamen kapatarak işaretler koyuyor ve akşam dönüşte şayet o işaretler bozulmuşsa pencereden birileriyle görüştüğü anlamını senaryosunu kurarak başlıyor dayağa ah Emine ah keşke evlenmeseydin tekrar diyor akrabaları ama Emine de haklı kendince bir güvencesi yok maaşı yok geliri yok nerde yaşar ne yer ne içer ? Babası kadınlar okumamalı diyerek onu ilkokuldan sonra okula yollamamış ki babası bir inşaat işçisi annesi ev hanımı olduğu için maaş da kalmamış sokaklarda kalmamak için katlanıyor bu akıl hastası adama


Esra doktor kocası da öyle meslektaş aynı okuldan mezunlar büyük bir aşk yaşayarak evlenmişler
Kocası Feridun bey ise kültürlü olmasına rağmen evinde bunu gösteremiyor sadistçe duygular taşımakta ve eşini zaman zaman yatak odalarında ilişkiye zorlayıp sadistçe duygularını ondan tatmin ediyor
Ee erkek ya erkek adam olunca yüksek okul mezunu olup olamaması hiç mi hiç fark etmiyor.
Esra hanım ise çocukları için bu olaya katlanmakta çok tanınmış bir çevreleri var ayrılırsam el alem ne der diyerek çok yanlış bir şekilde katlanıyor
Feridun beye bakıp da
Okumak cahilliği alır ama eşeklik bakı kalır sözünü anımsıyoruz


İbrahim memur emeklisi dört çocuklu bir baba
Her şey normal güzel gibi görünse de onun sapıklık gibi bir duygusu var eşini severek almış ona kıyamayan çocuklarına ilgili bir baba olsa da başka kadınları taciz etmek gibi bir akıl hastalığı var maalesef işte bundan dolayı asla tedavi olmaya yanaşmayan bunu reddeden bir ruh hali içinde.

Bu gibi örneklerle toplumumuzda erkeğin sürekli bir kompleks içinde olduğunu görmekteyiz
Erkek olmanın verdiği bir üstülük aslında aşağılık duygusuyla bunu gösterirler

Hatta şiir dünyasında bile derler ki
Bakın ünlü yazar ve şairlere erkek daha çok hem de büyük bir farkla
Düşünmezler ki kadının zamanı oluyor mu
şairlik veya yazarlık yeteneğiyle doğmuş olan bir kadın düşünün erkenden evleniyor veya ailesi tarafından toplum tarafından buna baskı neticesi zorlanıyor okuyor veya okuyamıyor işti çocuk yapmaydı onu büyütmeydi derken yeteneğini geliştiremiyor bile hatta okuyup bir meslek sahibi olsa bile yine hayatın koşturmacası içinde diğer yeteneğini geliştirmek şöyle dursun unutup gidiyor desek yalan olmaz
yoksa erkek şairler daha çok işte kadının şairliğinden ne olur bakın bakın erkeklerden hep ünlü şairler demek bile gülünç..
velhasıl hemen hemen her toplumda ve çağda özellikle bizim toplumumuzdaki en büyük darbe ve haksızlığı Kadınlar görüyor. Kadınlar için yazdığım bir şiirle noktalıyorum yazımı.
Sevgi ve ışıkla kalın

k/adın örselenmiş bir gül Alize

gün doğuyor Alize uyan...

müzedeki katmanlı tablolar gibi uyku.
dünyanın en ünlü fotoğrafçısı
Dünyanın yaralanma anını görüntülüyor
ve bir şair
aşk üzerine şiirler yazıyor
başka bir ülkede savaş naralarının içinde
veya töre kurşunlarıyla
örselenirken kadınlar...


şelale akan saçlarına Ay tutuluyor Alize uyan...

sevdalinkalar çalıyor eski pikapta
ibrişimin ucunda sallanan ökse kuşları
abanoz sevdaları hatırlatmaya hazırlanıyor
şakayık çiçeğinin rengi kan kırmızı
analar ,bacılar şakayık kokuyor
kan kokuyor güle rengini veren
ölümede verir mi kırmızının iki yüzlü ahengini

yanakların şakayık kokuyor Alize uyan...

kadınlar ne çok igfal edilmiş Alize...
savaş kokan kentlerdeki köle kadınlar
tut da yüreklerinin sancısını dindir
ruhundan biraz dua üfle... kar üfle...su üfle
üfle Alize...uyan...

yağmur herşeyi temizler mi Alize

töre aşkına kurban yüzbin ağıdım gecede
fırtına kuşları vicdanları deldiler
kör kurşunlara hedef kadınlar
ölümlere yapılan bayramlar kadar
zehirlidir kan rengi şakayıklar.

depreme tutulmuş Suna kuşları Alize uyan...

adı olmayan kadınların adısın sen Alize
melek kanatlarında asırların ihtişamı
örselenen kadınlar yaşayan ölüdürler


yüreğime doldurduğum kelebekler yanıyor

uyan Alize...


Ayşegül aşkım karagöz